Yazma biçimleri Şiiri - Yorumlar

Mehmet Karasu
10

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Eskiden, yâr deyince kalem elden düşüyordu, şimdi ise metrekareye on beş şair düşüyor… Artık elimize kalem almadan da yazabiliyoruz. İnternet dünyasıyla paylaşıyoruz saniyeler içinde yazdığımız ve adına şiir dediğimiz o metinleri. Ya da yüz kırk karaktere sığdırdığımızı düşündüğümüz o ruh halimize edebiyat diyoruz. Günümüzde herkes biraz yazar, biraz şair olarak geçinmiyor mu? Kişisel sayfalarına bakınca daha on beşinde bir delikanlının aşk acısıyla karşılaşmıyor muyuz? Ve yazmak için illa acılı olduğumuz günleri seçiyoruz.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin her köşesinde sanal klavye taşıyanlar acaba şiirin, edebiyatın hakkını hangi ölçüde verebiliyor? Üzerinde günler, geceler geçirmeden dakikalar içinde yazdığı yazılar, usta yazarlara ayıp olmuyor mu? Tamam biliyoruz, acınız büyük. Yazıp rahatlamak istiyorsunuz. Ama şiirin kolunu kanadını niye kırıyorsunuz? Belli kalıplar etrafında aynı sözleri sarf edince valla şiir olmuyor. Kim size “güzel olmuş, harikasın, vaauuv” demişse billah yalan. Ne demiş şair: “benim yazmak için çırpındığım gecelerde siz yoktunuz.” Yani adamcağız diyor ki, gel etme eyleme, şiir demeden önce bir kez daha düşün.

Basit gibi görünse de, ortalıkta fazlalık olan ve bazen de kirlilik yapan onlarca metin geziniyor. Ama gençler ne yapsın? Ülkede en çok satanlar arasında olan kitaplara bakınca onlara kızmamak gerek. Süpermarketlerde sakız reyonunda satılan ucuz, basit kitaplar dolanırken kaliteli olanı görmez göz. Okumayınca da yazdıkları “düz metinden” öteye geçmez. Öyle eline şekersiz çay alınca, ortam ışığını azaltınca da yazılmıyor şiir denen meret. Gel sen Şaban’a kulak ver. Ne de güzel yazmıştı Tosun Paşa’da Daver’in kızı Leyla’ya:
"Aşk, kalbimi yakan volkan gibidir
En sevdiğim tatlı kazandibidir.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta