Sende Mi Gidiyorsun..?

sabah sende doğacaksın güneşle sandım
çekerken perdeleri camdan
kendime kandım
yanılmışım
ışıl ışıl odama dolacaksın derken
meğerse çoktan terkedilmişim
oyyy küller yağa başıma
közler yağa
taşlar yağa iri iri
oyyy ölem acımdan
ölem kahrımdan
ölem de bitem
bitem de gidem
gidemde yok olam sevdam için

ve veee gidişinin ardından
sana sesleniyorum
yüreğimi ezercesine
talan edercesine
boğazımı yırtarcasına
de hele ayaz yüzlüm
de hele
gözlerime doldurup yaşları
bu en kötü anlarımda bırakıp bir başıma
sende mi gidiyorsun..?

hazana çevirip gönlümün bahar bahcesini
soldurup koparıp güllerini
döküp yapraklarını dallarımın
ezip büküp belimi
utançlara sarıp eğip boynumu
doldurup içime hasreti
kudurdup yüreğimde özlemi
kanserleri doldurupta bedenime
ve güldürüp bana el alemi
de hele masum yüzlüm
de hele
sende mi gidiyorsun..?

gönül sarayımın döküp duvarından kerpiçlerini
harabeye döndürüp
benden çıkarıpta zevkini
baykuşlara öttürüp
türkülere döktürüp biçareliğimi
ezip ayak altında duygularımı
ve tokatlarcasına
düşünmeden
acımadan
vurup yüzüme kimsesizliğimi
de hele sevda yüzlüm
de hele
sende mi gidiyorsun..?

yaşatıp ömrüme karanlığın zifrini
boğup kör gecelerde beni
ay ışığına hasret bırakıp
en derin uykularda uyurken
en kötü kabuslarda
en acı giryanlarda
en meftum yaralarda gezdirip bedenimi
en dermansız dertlere yolcu edip
yıkıp talan edip beni bana
de hele hüzün yüzlüm
de hele
sende mi gidiyorsun..?