Sende mi orada olup ta buzlu camın arkasına saklanan,
Halbuki kırmızı güller bırakmıştım masanın içindeki vazoya.
Yaşamlarını koymamıştım,
Sen varsın diye.
Çıktım sessizce.
Derin bir iç çektim.
Silûetin vardı sanki.
Yada bana öyle geldi.
Günahını almıyayım.
Daralan ruhum acıdı.
Başımı salladım bir kere.
Olur dedim.
Dert etme kendine.
Yaşamın acık gözlere esir.
Bunalt gözlerini göremesin gerçek dostluğu.
Sende onlar gibi ol.
Sende kaypak ol.
Kaydırağa binmesini öğrenirsin bu sayede.
Buz gibi olması gerekir zemin(insanlar) üzerinde kayabilmen için.
Yada öyle hisset.
kirlet ellerini.
Yüzün olmasın.
Belkide dürüst olanların ahını alacaksın.
Şey etseler yarabbi şükür demesini de öğren.
İçini de körlet,
Sahi;
Paraya da çok önem ver.
İşte şimdi ikibin on iki yıllarının insanı oldun.
Bir şey söyleyeyim mi!
Kalbini yerine koymayı unuttun.
Farkındamısın?
Kalpsiz oldun.
Azizim sen bu yazdıklarımı yapamazsın.
Geç..
Sana göre değil bu dünya
Ama gelmişin bir kere neylersin.
Böyle gelmiş böyle gidersin.
Dertlerine dert eklersin.
Eklersin.
20 kasım 2012 salı
01:47
Kayıt Tarihi : 3.12.2012 21:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!