Ilık Buhar? Şiiri - Mert Ekici

Korkma
Sırrını canımdan ala bilmişken
aşikar edemem gözlerine gizlediğin ağırlığı
Koltuk altıma saklarım bedenini
Sarılmamın,
başka bir anlamına benzer bakışların.

Tek bir söz söylemeden,
bir sürü şey söyleyip
aslında ne söylediğini bilemiyor olmanın utangaçlığı mıdır
bu 'kardeşim?
Yahut yedekte tuttuğun seçeneklerden biri midir, beni rafa dizen acıtmaların?
ki ben,
bir vazgeçişi hatmediyorken lügatımda
yerine tek bir kelime bulamadım,
suskunluğun dışında
Sana tekrar söylüyorum
Korkma

Sen,
ağır aksak bir fısıltıyı savururken sigaranın dumanından
Benim ürkek nefesimden yayılan ılık buhar
hangi soruyu sordu da bilemedin?
Küçücük bir ihtimalin varlığı sürüklüyorken beni karşına
Sen öyle dikilip ufak tefek telaşların içinde
bir bahanesini bulup
n'olur
yere bakma.
Ve tekrar söylüyorum
Korkma

Azıcık ucundan sırıtmalarını,
pek bir manidar teşekkürlerini,
ve hırpalanmış yanıma dokunan bakışlarını bir kenara bırakıp
dinlesen beni
Ben de bilirim halbuki üç beş güzel söz söylemeyi
Hoş..
Laf kalabalığını da sevmezsin belki
Elinden düşürmediğin sigarana pek bayılırsın fakat,
ateş için hep bir çakmak lazımdır cebinde.
O iş de yalnız olmaz kardeşim
diğer hiçbir şeyin yalnız olmadığı gibi.

İyisi mi bir kahveyi yudumlarken düşün beni
Sade ve uzaktan izle
Civarımda her dolaşmalarının adımını say içinden
ve çekingen bir son bakış at
gözden kaybolmaya yakın.
Yarın yine görüşürüz nasılsa
Yarınların bizi tümden bıçak gibi kestiği vakit
Yine usulca bir sigara yak
ve havadan bir kızılderili mektubu gönder bana
Buradayım de

Hava soğuk ve üşüyorsun belki
İlla ki birinin sıkı giyin demesi için
ince bir hırka mı aldın üzerine?
Söylemeden eylemez misin sen de
O zaman son kez söylüyorum
Korkma
ve cevap ver
Sen de mi?