Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin
Duygulara, duyguyla yolcu olmak
Dar vakitlerde bir sevgiyi
Utanarak söylemek çirkindi
Oysa söylenen sözcükler daha soğumamışken
Başlamamış bir aşktan vazgeçmek
Masumluklarıyla geceyi yaşamamışlar gibi
Zamanı kısa çiğ düşmemiş şu erik çiçeklerinin
Kuşlar bile konmaya kıyamaz hani
Pay çıkarma kendine
Sen çoktan kanatlanıp yellere savurdun yüreğini
Aslında ben de bu duru ömrümü akıtmalıyım
Kederlerin toplandığı noktaydım sanki
Ne aşklrı anlatabildim
Ne korkuları
Ve destansı ömrümüzün hikayelerini
Bir kapalı tüneldim belkide
O büyük serüvenlerin geçitsiz yolu
Ve yaşamın anlamsız döngüsünde
Düşleri yalan olmayan erkekleri sevdim ben
Rengi olmayan her aşk eskitiyor bir yenisini
Sevdaların yol ayrımında yaşamalı insan
Düşlerine direnerek özveri tadında
Bu yola sizin için başlamıştım
Umut devşirmeye çalışan acemi kardeşlerdik
mirası böldük, yollarımızı ayırdık
Güzel başlamış sonuca ulaştırılmamış yolculuk da
Aklınızdan geçer gibi, geçtim aranızdan
Bakışları uçurum karanlığı
Dilleri lal,
Bir kentin muamma yabancılığı sanki dokunuşu,
Umutsuz sözlerle donuklaşan yalnızlık,
Senin çıktığın kapıdan vefalı bir yar olarak girer
Gidiyorsun
Atlasları farklıdır çoğu yaşamların
Gençliğimizin bütün kapılarında,
Yeni atlaslara açılacaktır zaman
Daimata büyülenmiş bir kaç yüzyıl
Ne çıkar tutku gibi vursa ömrümüze uzaklardaki topraklar
Karşı karşıya kaldığımız ormanlardır
sanırım yaşamın ortalarındayız
dizelere düştüğümüzköhne meyhanenin
sesi yükseliyor
kürdili hicazkar
ne oluyor bilmem yüreğime akıyorsun
bir kentin sokakları gibi kayıp gözlerin
Çoktandır düşünüyorum
ömrümüzün dar muhabbetlerini
Mavi bir taslak, yağmura benzer o sesler
Aynı anlamı taşır diye
Duyduğumuz sevgiler
Yapayalnız bir dağ sümbülüne benzer
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!