gecelere huzun çöker yokluğunda
ömrüm çile kıyılarına demir atar
sana bestelediğim tüm şarkıları
şimdi sazımdan söküyorum
sana yazdığım şiiri defterimden siliyorum ve kanayan yarama melhem yerine tuz basıyorum
ve ölüyorum damarlarımdan çıkıncaya dek aşk sana yaşayamadım ben senle olamadım
hayalini bile unutamadım mutlu olmak için
ayrılmaz bir butundunuz sen yureğimde hasretle birlikte
senaryosuz bir tiyatroda planlanmamış bir şeydi seni sevmem
ve sana bunu söyleyemem
kalemimin kırılması gibi bir şeydi
ne tesellilerle geldi kaç gece hayalin
ne unutulmaz anlar yaşadım seni unutmak için
kaç kez namluyu dayadım şakağıma ölmek için
ve kaç kez yureğimi söküp atmak istedim kendimden
seni unutmak için ama nafile
ben bu savaşta yenildim
şimdi sana esir düştüm
ömrüm çocukluğumla,gençliğimle, yaşlılığımla senin
bu ben senin bu yurek senin şimdi
ve ben senin insafına kalmışım
senin aşkına yanmışım
senin varlığına senin yokluğuna
ve senin hiçliğine sevdalanmışım
bu hayata dair tum aşinalığım silindi gitti şimdi
yuruyen bi mezarı andırıyorum artık
doğum tarihim belli
ölüm tarihim
zaten seni sevdiğimden beri her gun
ve bana fatiha yerine
her gun seni unutmam için dua ediliyor
işte şimdi bu senaryosuz tiyatroda
son noktayı koyuyorum
ve biliyorum ne yapsam ne etsem de
ne kadar asi olup isyanda etsem
ben seni unutamam
çünkü sana bağlanmışım bir kez
bu hayattan kopsam bile ben bir senden kopamam
bak şimdi fermanım elinde
hayat bir adliye salonu
ve sen bu salonda tek yargıç
şimdi ver hukmunu
ya al kalemini masadan idamıma karar ver yada
beni sevmesen bile beni bu aşktan
azat et
Kayıt Tarihi : 25.2.2009 12:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!