SEN YOKTUN
Aşkımın çöl pınarıydın,
Ama sen yoktun.
Yüreğime düşen kordun,
Söndürmekte geciktin.
Kurumuş bir tutam ottum,
Yağmur oldun, yağdın üstüme.
Filizlendim...
Güneş oldun, hayat verdin.
Can verdin...
Koku verdin...
Renk verdin.
Ansızın toz duman ettin.
Terkedip gittin.
Sen yoktun yanımda.
Aşkın sarmışken beni çepeçevre,
Mezardaymış gibi etrafım dört duvar.
Geliyor üstüme aşk ışıkların,
Hüzme hüzme, demet demet.
Sevgiyle yoğunlaşan denizim,
Dalga dalga, deli dolu.
Yokluğun da...
Ölüm sessizliğinde bedenim.
Varlığında aşka, sevgiye çağırıyor...
Sensizliğin de o kadar güçsüz ve o kadar yorgunum ki;
Çalışan ne varsa dursun istiyorum ve saatler...
Ama, saatleri durduramam,
İnsanları asla incitemem,
Mümkün değil, zamanı geri getiremem...
Kader deyip geçerim ancak.
Seninle olamayınca, zamanı durduramayınca:
İnadına çalışıyordu kolumdaki DDY markalı saat.
Tiktaklarla nabzıma inatla denk, herşeyden habersiz.
Kızdım yokluğunu umursamayışına,
Ama çok, inan çok çok kızdım.
Çarptım, duvarda parçalandı, nihayet durdu.
Durdu da, ama sadece saatin sesiydi duran.
Bir tarafta akrep, bir tarafta yelkovan,
Evet evet saatin sesiydi sadece kaybolan.
Ve yine zaman ilerliyordu durmaksızın.
İnadına çalışan saat durmuştu ama...
Ama sen yine yoktun.
Belki de hiç olmayacaktın.
Ya da...
Ya da hiç olmadın.
Adıyaman/Kerim Baydak
Kerim BaydakKayıt Tarihi : 1.5.2006 08:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (1)