Sebepsiz bir ayrılık veya fırtına öncesi,
Mesafelere meydan okuyan bir kaptanın,
Hasara karşın çalışırdı, ateşi havi olan kalp teknesi..
Ve gözleri ıslandıkça dibe batanın,
Bütün feryadı, mavi bir koyun kollarında dinlenmesi,
Bu uzun yolculukta gülmeyi unuttum.
Ama o kalabalık limanda sen yoktun...
Tropikal adadaki güneşi hatırla..
Doğuşu ve batışında ışıl ışıl seni anarım.
Yüzün en açık deniz,
Saçların ise kıyı boyunca palmiye,
Ben sana harıl harıl yanarım...
Gözlerin diyorum, küçümsediğim bir hediye,
Onlar adeta anahtar deliği cennetin, yüce tanrım.
Ama alıp başını yürüyemezsin daha ileriye,
Zira kalbimdi o kilidi açacak anahtar.
Gayrı alışığım, yıldızlardan ayrı da yaşarım.
Ve sensiz bir güneş daha batar...
Yaz bile senin gelişine kıskandı.
Aramızda kalsın bu sır.
Çiçekler, böcekler boğazıma dolandı..
Ama şimdi ciğerim kurak, ellerim nasır.
Ben gene yutkunum sana karşı hatun.
Bir bugün, bir akşam, bir asır...
Sen yoktun.
Kayıt Tarihi : 24.4.2019 21:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!