Sen yoktun, neler oldu
Geçmez denen geçti, geçilmez denen geçildi
Sen yoktun; surlar yıkıldı, kale düştü
Yandı umutlar, yandı şehir kül oldu
Birbiri ardınca düştü askerler
Toprak kan, zindan kan, vicdan kan oldu
Sen yoktun; vurgun oldu, vuruldum
Işıksız kuyuya düştüm, ışık sızmaz kuyuya
Sırtımda ki urdan kambur düştü içimde boşluğa
Kist nasır,hissizliği ile dürüldü ruhum
Ruhum çıban, ruhum ur, ruhum ruhsuz oldu
Sen yoktun, yoruldum
Soğuk karanlığın sonsuzluğuna uzandım
Vehimler sardı etrafımı kirpik altı karanlığında
Salib orman ürpertisi çökerken benliğime,
Ense kökümden soğuk har aktı yüreğime
Yüreğim nar, yüreğim kor, yüreğim ateş oldu
Sen yoktun da yok musun
Yetmez mi bu kadar yokluk
Yokluğun hicran, yokluğun hasret dolu
Aman, ah!
Yokluğun bin yıl, yokluğun bin ömür oldu
Kayıt Tarihi : 3.12.2018 15:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şaban Cüre](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/12/03/sen-yoktun-189.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!