Sen yoktun;
Gitmek istedim hep. Hep kendimden.
Hep kendimden dinlediğim o şiirlerin yoksul sesinden.
Kan gibi bileklerimden akıp gitmek istedim hep.
Ne zaman tutunsam bir sevince, kayıp gidiyordu ellerimden. Ellerim kalıyordu birtek geriye. Benden acımasızca akıp giden hayat gibi, kendi ellerimle kendi hayatımdanda gitmek istedim hep...
Sen yoktun; küçük bir şehrin çocuk bahçesinde kaybolmak istedim. Beni bul istedim alnında biriken sebepsiz ağrıların çaresizliğinde.
Fakir bir köy akşamında açlık telaşım ol, CAN havlim ol istedim bir nefeslik bir şiirin içinde...
Sen yoktun. Yoktun;
Ahmet Arif "hasretinden prangalar eskitti"
Sen yoktun; babam kendini kalbinden etti.
Sen yoktun; çocuk gülüşlerimde yitti...
Sen yoktun diye öyle yıkma kendini.
Ben bütün gidişlerimde sana varmak istedim.
Ben ömrümce bir ömür seninle olmak istedim.
Senin gözlerinle donattım ömrümü. Yarınım sen ol, yeminim sen ol, YARim sen ol istedim. Sahi olurmusun? Bu sefil hayatıma ortak olurmusun? Bu sancılı geçmişimi avuturmusun?
Sabrıma saplanan sızılarla yaşadım yıllarca. Yollar ömrüme dolandı gurbetimin tel örgülü gecelerinde.
Evim sen, ocağım sen, yurdum sen olurmusun?
Huzurunda mahkum gibi eğiliyorum. Birşey var ıstırapla beni alnımdan öpen.
Kaderim sen, kederim sen, kanadım sen olurmusun?
Köleliğine gönüllü olduğum sultanlığını bağışla bana. Yalın ayak yollarında ziyan olayım.
Sevenim sen, saranım sen, sahibim sen olurmusun?
Sahi olurmusun? Bu sancılı geçmişimi avuturmusun?
Kayıt Tarihi : 6.1.2015 19:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!