Sen Yalnız Ölemezdin..

Abdulkadir Günayy
5

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sen Yalnız Ölemezdin..

Bir gün sen yürümeye başlayacak ve arkanda o yürüyemediğin günleri görecek ve keşke diyeceksin.Oysa içinde korku olmamalı şuan içinde bulunan korku sende olmamalı.Hani sen büyüyüp koşmak istemezmiydin,evet sen büyüyecektin ve en büyük hayalin olan bilgisayar firmasını kuracaktın sonra çalışanların olacaktı ve sen onlara çok iyi davranacak onlarda seni çok seveeceklerdi firmanı büyütecek ülkede sayılı firmalar arasına girecek ve daha çok çocuğun okuması için onlara yardım elini uzatacaktın.Evet şimdi senin koskacaman bilgasayar firman var ülkenin en büyüğü sen oldun onlarca çalışanının hepsi senden memnun sende onlardan memnun olacaksın ki haklarından fazlasını onlara veriyorsun.Bak işte şurda duran öylece masum masum oturan kızı tanıdın mı işte bak şurda köşede durakta oturmuş gelecek otobüsü bekliyor bak hemen ileride gelen delikanlıyı gördün mü işte o sensin o kızda daha 15 yaşında olmana rağmen delicesine sevdiğin kız değilmi evet o ta kendisi.Bir gün yine böyle okula giderken sabah aynı durak'a doğru yürüyordun neden sonra durdun ve arkandan gelen sese kulak kesildin ve hemen arkana dönüp donakaldın sana şöyle hitap ediyordu arkandaki ses;
-bakarmısınız neden beni takip ediyorsunuz sürekli diyordu genç bayan...
Sende can havliyle ne diyecek'ini şaşırmıştın ve ağzından nasıl çıkmıştı kelimeler sen bile bilememiştin..
-Yok takip etmiyorum ki demiştin.
-Okula giden yolum sadece buradan geçmeme izin veriyor diğer yollar çok uzun ve ben her sabah bu yoldan gitmek zorundayım'' demiştin.
Oysa okulun hemen oturduğun evinin altında sadece evine bir dakikalık mesafedeydi ve sen sadece onu görmek her sabah onun güzel yüzündeki ufacık bir gülümsemeyi yakalamak için 1 dakikalık yol yerine 1 saatlik yolu tercih etmiştin.
Çevrende çok sevilen bir insandın ve herkes seninle aynı ortamda bulunmak istiyordu ve bundan herkeste memnun du aslında hiç şikayet etmiyorlardı anlattıklarını dinlerken.
Ve en çok sevilen yönünü de arkadaşların şöyle dile getiriyorlardı.
-Ne olursa olsun muhabbet ne hakkında olursa olsun o sözü yine bizi yaratana RABBİ RAHİMİNE getiriyordu.''diyorlardı.
Evet sen RABBİN'İ çok seviyordun o kadar çok ki heran onu birilerine az da olsa anlatmak içlerindeki sevgiyi az da olsa artırmak istiyordun.
Ve yine böyle bi andı o güzel kızla tanışma anın.
Bir gün arkadaslarınla oturmuş muhabbet ederken arkadasın sibelin komşusu can arkadaşı gelmişti yanına baktın ki bu kız senin her sabah görmek için koştuğun bir saatlik yolu onun için geçtiğin kız değilmi bak bak işte orda..
Çok seviyordun onu ama kalbindeki en büyük sevginin ne olduğunu biliyordun aslında sen hemde hiç şüphesiz.
O RABBİNİN sevgisiydi asla onun yerini başkasının almasına izin vermezdin..
Konuşmlarınız sürerken arkadasın ahmet sana hocam bize ALLAH'tan bahsedecekmisin demişti.
Ve sen tabiki oturup da O'ndan bahsetmeden olurmu demiştin.
Neden sonra gelen farklı bir soru seni bir anda durdurmuştu sevdiğin kız sana şunu soruyordu:
-İslam'da kadın evinde olması gerekiyormuş öylemi dışarı çıkamaz mı hiç.'demişti.
Sen de hemen şunu demiştin..
-Dinimizde öyle birşey yok olmaz da zaten olamaz mış zira kız çocukları islam gelmeden önce diri diri toprağa gömülüyordu oysa dinimiz onları bundan kurtardı ve biz kadınlarımızı o kadar kutsal sayan bir dine inanmışız ki farklı dinlerde kadına verilmeyen bir şey olmamasına karşın dinimiz daha fazla önem vermiş ve kadını kutsal bir emanet olarak saymış ve ona inan tüm evli erkekler ondan boşanırken dahi ona bakmakla yükümlü bırakılmştır oysa kadınlar cahiliyle değersiz bir kumaş parçasından farksız dı dinle gelen bir güzellikle onların bizim kutsal birer emanetimiz olmuştur demiştin''.
Bu cevabın herkesin kafasındaki soruları silmiş hatta ordaki bayan arkadasların sana çok teşekkür etmişlerdi ve dağılıyordunuz neden sonra arkandan gelen o sese kulak verdin sana sevdiğin kız sesleniyordu;
-Bir dakika bekleyebilirmisin acaba demişti
acaba ne diyecekti sana diye içinden geçirirken farkında olmadan çoktan oturmuştun bile.
-Çok güzel şeylerden bahsediyorsun ALLAH KİTAP PEYGAMBER bunlar senin yaşındaki bir kişi için çok mükemmel şeyler sana aslında ben neden sana hocam diyeceklerini soracaktım ama cevabımı aldım ve günlerce beni görmek için bir dakikalık yolu bir saatte yürüdüğünü ve hersabah okula nefes nefese gittiğini sibel den öğrendim sana şaşıracağın bir şey de ben söyleyim biliyormusun benim evimde aslında o durağa tam birbuçuk saatlik mesafede sizin oturduğunuz mahallenin hemen 3 sokak altında sibellerin kapı komşusuyuz ben seninle karşılaştığım ilk sabah anneannem lere gitmiş akşam annemlerle dönecektim ama onlar ben uyurken gitmişler anneanneme de sabah burdan okula gitmemi söylemişler ve o sabah otobüs bekliyordum okuluma gitmek için sizin okula yarım saat mesafe uzaktaki lise de okuyorum oraya yetişmem lazımdı ve sen gelmiştin o anda.
O günden sonra hersabah seni görmek için o durağa çıkıyor ve senin ilk adımı atmanı bekliyordum ve bugün sen o konuşmayı yaparak 3 adım hatta benim için 5 adım atmış gibi oldun bunları sana söyledim ve şimdi benden ne istersen iste biliyorum ki hersabah beni sana çeken güç sana, bana kötü bir şey yapmana engel olacaktır demişti..
Ve sen bütün bunları dinlerken dünyan değişmiş konuşulanları anlayamaz hale gelmiştin ne diyeceğini bile hesap edecek halde değildin bu itiraf karşısında sonra birbirinize baktınız yaptığınız şeyleri hatırlayarak gülüyordunuz.
Annen ve baban seni o kadar seviyorlardı ki onların sana bir emanet gözüyle bakmaları sana ALLAH'ı heran anlatmaları aslında seni 'O'na yaklaştırmalarına sebep olmuş ve sen onlar her zaman aklına geldiğinde teşekkür ediyordun.
Birgün annene sevdiğin kızdan yandığın ateşten içini soğutmayan sulardan yangından bahsetmiştin annende sana peki o,o da seni seviyor mu demişti sende evet mahiyetinde kafanı sallamış annende peki bizimle tanıştırırmısın onu biliyorum ki sen kimsenin namusuna göz dikmezsin sen sevdayı ancak yaşadığında yaşatmak istersin mutluğunla beraber demişti...
Ve sen ertesi gün almış getirmiştin eve onu ve annen akşama kadar onun için hazırlıklar yapmış evleri süpürmüş yemekler yapmış bekliyordu sizi gördüğünde sana oğlum kızımız pekde güzelmiş çok saygılı hanım hanımcık bir kızmış ALLAH senden razı olsun ki bize böyle güzel bir kızla tanışmaya sebep oldun ve annenin elini öpmüştü arkadasın ve annen onu kucaklamış sımsıkı sarmış ağlamıştı...
-ALLAH razı olsun kızım ALLAH razı olsun kızım...
diyebilmiş ve yemeklerinizi yemiştiniz o akşam senin ve sizin için çok iyi geçmiş hepiniz mutlu ayrılmıştınız sofradan..
Daha onyedi yaşında nişanlanmış ve kimsenin hakkınızda konuşmasını istemimiştin daha lise hayatın bitmemesine rağmen...
Ve 20 yaşına geldiğinde evlenmiş ve sen bilgisayar mühendisliği o da doktorluk kazanmıştınız.
Evli ve okumana rağmen üniversite yıllarını çalışarak geçirmiş evine bakmak istiiyordun oysa ailenin durumu çok iyi her ay size yeteceğinden fazla para yolluyorlardı..
Üniversiteleriniz bitmiş sen büyük bir firmada iş bulmuş o da ünlü bir hastahane de işe başlamıştı aslında ikinizde işlerinizin en iyileriydiniz çünkü biliyordunuz ki EFENDİMİZ:
-''Ticaretinizi en güzel şekilde yapınız ve yaptığınız işte en iyiyi yapmaya çalışın çünkü ticarette emin olan cennetteki yerinden de emin olabilir'' buyurmuşlardı.
Siz de onun için elinizden geleni yapıyordunuz ve sen en büyük bilgisayar firmasının sahibi eşinde o çalıştığı hastahanenin en başarılı hekimi olmuş ve oranın müdürü olmuştu.
Yıllar geçerken aslında size gelecek bir misafiri müjdelemek istiyor ve RABBİN'izin size emaneti olan ikizlerinizi getiriyorlardı.
Siz emanetlerinizi almış ve onları güzel ahlak üzere yetiştirmiştiniz ve yıllar geçtikçe çok tanıdığınız insanlar olmuş sizi seven çok dostlarınız olmuştu.
Şimdi ise senin doğumundan tam 54 sene geçti ve mutluluğunun ilk gününden 39 yıl geçti burası senin için yolun sonu bak son kez etrafına ne kadar çok sevenin var emin olabilirsin hepside senin gerçek dostların zira sen onlara dünyadayken gerçek dostluğunu gösterdin onlar da sana minnetlerini seni birazdan defnetmek için gösterecek ve seni asla unutmayacaklar..
-Bak işte şunlar çocukların şu eşin şu annen sadece bunlar değil senin için gelenler dostlarından hariç..
-Bak işte şu sağından sana doğru gelenlere onlardan birisi ecel'in diğeri ise AZRAİL...
-Ben mi ben ise sana ve tüm insanlığa bu anlattığım yaşamları gösteren hayat perdesini gözlerinden film şeridi gibi geçirenim.
Kimse inanmak istemese de bu böyle olacak iyi yada kötü ben herkesin hayatını işte böyle sanki ordaymış elini uzatsa değecekmiş gibi o kadar yakından gösterecek'im ki onlar elleyemeyecek gördüğü kötü anları düzeltmek isteyecekler ama olmayacak burda senin hayatında ki güzel anları geçirdim ve benim işim bitti ve sen gidiyorsun son kez bak ve unutma gençliğinde sevdiğin ALLAH'ı PEYGAMBER'i KURAN-I KERİM'i zira sen onlara hayatının en güzel yılların vermiş ve gençliğini onların yolunda harcamıştı hadi bakalım son nefesin ha bi gayret son kez getir şahadetini yolcu yolunda gerek seni bekleyenler var onları bekletme...
-CENNET ALLAH RASULLULLAH hepsi seni bekliyor o çok sevdiklerin seni bekliyor ve çok sevdiğin eşin de böyle devam ederse o da sana gelecek seninle orda buluşacaksınız mutlaka hadi ALLAH'a emanetsin artık..
-Dediğim gibi sen yalnız ölemezsin etrafında binlerce seni seven insanlar ve senin gelmeni bekleyen kabrinin başındaki melekler işte bak sen yalnız değilsin zaten

SEN YALNIZ ÖLEMEZDİN...

ABDULKADİR GÜNAY

Abdulkadir Günayy
Kayıt Tarihi : 11.6.2009 15:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdulkadir Günayy