Hangi zamana sığınıyor saçlarının rengi
Hangi mevsimin kokusuna büründün
Bir nazi almanya’sı
Bir çocuk ağlaması
Bir vietnam tadı
Şu bakışların hangi çağın eseri?
Masumluğunu yeni mi takındın
Eskiden daha neşeliydi gülüşlerin.
Ağlamaklısın
Hangi fırtınalarda kaç bin kişilik felaketsin?
Nedir bu suçlu tavırların
Nedir bu korkuların?
Boynu büküklüğün ve sesinin ürkekliği
Titreyen ruhunun çekingenliği
Bir ortaçağ sessizliği
Anadolu bozkırlarının sarı başakları
Rüzgarların savurduğu kara toprak.
Kurt ulumasından cesaret alan türk
Bir kavağa yaslanıp öksüren ihtiyar!
Sen misin
Senin mi bu yük?
Ellerinin beyazlığı
Ve alev kızılı dudakların
Aristokrasinin solmayan çiçeği misin
Binlerce yıla damganı vurmuşsun
Kendinden başka derdin yok mu?
Hem suçlu
Hem masumsun.
İstibdat sarmışsın konuşmuyor kuşlar bile
Söyleyemiyorum sözlerimi yüzüne
Abdülhamit misin?
Zulmün kendine
Ecirin kendine
Kölen olmuşum sevdana
Bırakıp gitsem hangi yana
Salmıyor kader iplerini dolamış boynuma
Bakışlarından korkar susarım
Acılarına katlanamaz ağlarım
Yardıma muhtaçsın
Uğruna hebayım al beni
Sana gelmişim sar beni
Kayıt Tarihi : 8.9.2007 21:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!