hasretini göğsüme
bir kılıç yarası gibi dağladığım
acımın hüsran bulutu
memleketim diyemedim
şimdi asılsız bir ihbar yığını
ve adını bilmediğim bir aşk
sana çağırıyor beni,kendimi
sürgünlerini yaşarken
yüreğine sordun mu beni
ki ne senin için
ne de tanrıyadır
kimsesiz kaldığım bu ellerde
tırnaklarınla dokunsan
parçalanır mı bu hasret
sana ve senin için
şimdi kaldırımlarını ezdiğim bu kentin
kimsesiz sarhoşuyum gibi geliyor
herkesin üstüne yazdığım her şiir
içinde hasretini biriktiyor bir bir
yüreğimi bir köprü altında resmederken
bir bulutun yarılan göğsüne
san memleketim diyemedim
sana ve kendim için
memleketim kokuyorsun
ruhumun derinliğinde bir anne
dirhem dirhem eriyor
güneşe bırakılan buz gibi
bir şiir adasam sana
bir tek kelime bile
bulamıyorum
ruhumda bir korku
ölümsüz olmandan
çekingen bir kız edasıyla
hissettirmeden her saniye
seni arıyor
sana ve benim için
Değerli dostum Abdullah Akgün'e ithaf olunur.
Edip ÇakıKayıt Tarihi : 20.6.2006 14:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!