Hayatın seni dalgalandırdığı günlerden birinde
Masum bir bebeğin gülümsemesinde rastlarsın,
-kendine-
Ve bu rastlaşma sadece bir bakış kadar
-kısa sürer-
Bazen sakin bir bulutta duraksar -gözlerin-
Hatta hemen ardından;
Telaşsız bir rüzgârla yolculuğa çıkar,
-özlemin-
Ağaçlar yol gösterirken adımlarına
Dans eder gibi salınır yaprakları
Ve sen… biraz daha yaklaşırsın kendine,
-özgürce-
Ne aşktır bu, ne de bağlılık…
Hiç biri! ! !
Sadece kendini hatırlamaktır,
Sen ve sen
Ve yine sen…
Zaten aşk telaşsız bir rüzgârla gezmez,
-gezinemez-
Oradan oraya savrulan bulutlar gibi
Fırtınalarla dolar yürekler, aşkta…
Özgürlüğünden uzaklaştıkça daha çok yaklaşırsın aşk’a…
Kimi kalp kabullenir bu esareti,
Kimi ise yadsınır…
Her ikisinde de bir boşluk oluşur içinde.
Yıllarca süren kalp masajları ile geçer ömür.
Ve en sonunda hiç bir şey kalmaz.
Sadece -sen…-
Hayatın seni dalgalandırdığı günlerden birinde
Kendi masumiyetini ararsın
Kendinde -bir yerlerde-
…
Bir sabah uyandığında
Dışarıdan gelen bir yağmur sesi ıslatır gözlerini…
Mazide kalmış bir Eylül gezintisini getirir yüreğine
Ve en sonunda
Uzunca bir süre nefes almadan yaşadığını fark edersin…
Hayatın seni dalgalandırdığı günlerden birinde
Kendi masumiyetini ararsın
Kendinde -bir yerlerde-
Kayıt Tarihi : 7.8.2009 12:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)