Olabilseydik eğer, birer dalı sen ve ben,
Kimsesiz bir ağacın kökleri toprağa hasret.
Konar mıydı bize de? Gariban göçmen kuşlar...
Sıla bizim olurdu... Canana, cana hasret.
Bir an, olurdu yıllar; günler, aylar olmazdı
Dolanırdık biz bize, baş başa biz olurduk.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla