Kaybettiklerine yenisini ekleyeceksin sen
Ben hüznünü yaşayacağım
Başka türlü olabilirdinin
Hayat devam ediyor tiyatrosunun
Çok kötü iki oyuncusu
Yıldızları kahvene doldurup
Yudumladığında sen
Harcayacağım son bozuk aşkını yüreğimin
Gelişmekte olan ülkenin çocuğu ben
Hayır aklar düşmedi saçlarıma
İyi bakın yüreğimin karasına
Ademden gelme çırılçıplak
Yalnızlığın elmasını
Komşunun bahçesinden çalıp
Kabuğunu soymadan yedim defalarca
Tanrı güler mi acep ağlar mı buna
Bilirdim tadı ekşimsiydi sevdanın
Bakışı acı suyu tuzlu
Yine de razıydım ama
Tanrısal bir edayla çağıran ateşin
cayır cayır yanan odunu olmaya
Hayat diyecektin kaybettiklerine
Dalgalara taş atan mızır çocuğun asiliğinde
Aynanın karşısına geçip sabahları
Hiçbir şeyin yoktan var olmayacağına inandıran gülümsemenle
Saçlarını tarayacaktın
Biraz peynir bir iki zeytin yiyecektin
Fırtına dindiğinde
Bense felsefesini yapacaktım aşkın
Birkaç kitap okuduktan sonra
Her şeyi olmasa bile
Çoğu şeyi bildiğine kanaat getiren
Masum Anadolu çocuğunun saflığıyla
Amaaan diyecektin kaybettiklerine sen
Ben hüznüyle tatlanacaktım
Bir kez daha aşkın yüceliğinin
Özür mü
Dilemeliyim seni çok sevdiğimden
Hayır
And olsun ki
Mem û Zîn üzerine
Sevmeyeceğim kimseyi senin kadar
Bir daha kaybetmeyeyim diye...
Kayıt Tarihi : 18.4.2020 02:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!