Bir duruşun bir gülüşün var
Anlatamam şimdi, utanırım
Durmuşsun öyle güzel
Sonbahar ayaklarına kapanmış
Görürüm bir ince hüzün dolanır saçlarında
Anlatamam şimdi, üzülürüm.
Çıkmışım karanlık bir iç savaştan
Ruhum karabasanlarıyla boğuşurken
Ellerimde can vermiş rüyalarım,
Bir dostun gülümseyen yüzünde tanımışım ölümü
Yastığım karartılan düşlerle doluyken
Anlatamam şimdi, zamanı değil
Sen öylesine şiir gibi durmuşsun
Omuzlarında bir gizli elim dolanır
Az yaşama az yüreğine uzanmış.
Çekingen ve korkulu bir aptallıkla.
Anlatamam şimdi, gülersin.
Unutulmaya yakın zamanlardan uzanan
Garip kelimelerle zayıflığıma ve düşmüşlüğüme
Damarımın en büyüğüne oturmuş bir yalnızlıkla
Açıp bakmışım resmine, kanat açmış söz
Ve yırtıldığını hissetmişim kara göğün
Bir güneş doğmuş, ışıklar içinde pırıl pırıl
Anlatamam şimdi, gölgelenir için.
Yeni dünyanın keşfedilen mucizeleriyle doluyken
Aklıma düşmüş birden siyaha bulanan
Taştan mı taştan, kıyısında bir iç denizin
Bir yaz günü soluk ve renksizken
Birden yanı başımda belirivermiş sesin.
Anlatamam şimdi, gidersin.
Biliyorum, ben de grileştim cevapsız sorularımla
Asırlar gibi dolandım ruhumun kutuplarında
Yokluğun, anlamsız kılıyordu dünyayı
Sığınmıştım, sığındığımı sanmışım bir limana
Antarktika’da yazlık bir gömlek, yırtık donla
Anlatamam şimdi, çok yalnızdım.
Bir gün, gün dolanırken puslar içinde tepemde
Farkındaydım, ölüm gibi bir şey olmuş içimde
Baktım, sen öyle şiir gibi durmuşsun
Sonbahar kapanmış ayakuçlarına
O an, adının ahengine boyun eğmiş mevsim
Ellerim ellerine değmiş, sarılıp koklamışım saçlarını
Anlatamam şimdi,
kıyamet kopar.
Kayıt Tarihi : 4.2.2017 21:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!