Sen uyuyordun
Ben sokak lambasının ışığında
Sevdanın gümüş kanatlarını parlatıyordum
Sen uyuyordun
Biten günün karanlığında
Ben aydınlıklara kahırları saklıyordum.
Sonra
Bitimsiz yağmurlarla ıslanıyordum birdenbire
Gördüğüm her şimşekten sen yansıyordun
Sen uyurken
Ben masallarını dinliyordum
İmkansızlığına saklanıyordum gizlice
Ahh…keşke anlatabilseydim güneşe
Dağların neden geçit vermediğini
Rüzgârın hecelerimi neden bozduğunu
İçimden baharı öperek koştuğumda
Çıplak ayaklarımın hasretle
Neden ağır ağır kanadığını
Memeden kesilmiş bebe gibi
Hıçkırıklarla sevdayı içime çekişimi
Gün dönümlerine nedensiz dargınlığımı anlatabilseydim keşke
Evet, sen uyuyordun
Kirpiklerine düşen gökkuşağı ile birlikte
Yeminimi renklerinle bozuyordum
Sen uyuyordun
Kırmızı dudaklı gecenin göğsünde
Ben gözlerine ipekten papatyalar diziyordum
Sonra
Uçurtmanın kuyruğuna takılan bulut olup
Yer değişiyordum gölgesi büyüyen güneşle
Sadece
Kuş seslerini duyuyordum cam kenarından
Ala bir melodi gibi özenle saklıyordum perde arkasına
Sen uyuyordun
Bir avuç masum suçunla dizlerimde
Ben ise hiç uyumadan yeni düşlerle kaderimizi örüyordum.
Kayıt Tarihi : 30.12.2009 11:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsanın dörtte üçünü görünür kılır aşk. Cemil Meriç
/>
Uçurtmanın kuyruğuna takılan bulut olup
Yer değişiyordum gölgesi büyüyen güneşle
Sevdayı tek başına yüklenmek-bölüşememenin yarattığı atmosfer-hayli renkli bir o kadarda hüzünlü-düşsel bir anlatımdı-çok güzeldi-saygılarımla...
yüreğiniz ve yazan kaleminiz var olsun hep saygıdeğer şairem...
kutlarım ++
TÜM YORUMLAR (81)