İçimde beni günden güne eriten bir şeyler var. Biliyorum dışa vurmazsam öldürecek.
Şimdi uyumaktasın, belki sabah hatırlamayacağın bir rüyanın koynunda, ya da bir kâbusun ortasında. Ama ne olursa olsun başucumda gözlerin kapanmakta. Zihnime gülümsemekte hayalin. Aklıma ipotekli bedenime sürgün bir sevdasın biliyorum. Çığlığıma tepkisiz kalıyor duvarlar seni ben gibi sarmadıkları için. Duman gözlerimi yaşartırken tenine değmeden içime akan gözyaşımdan genzim yanıyor. Yasaklı bir aşka tavan arasında gömülü bir ölüyü andırırken bedenim, sen uyuyorsun.
Sahi ben senin uyuduğuna da şahit olmuştum. Bir dağın ortasında açan yemyeşil bir tomurcuk gibi açarken gözlerin yüreğimde başını yaslamıştın bana. Bedeninle üzerimi örtercesine uzanmıştın seni sarmaya korkan kollarımın altında. Saçlarının kokusu cenneti getirirken ben, ömrümün saniyelerini nefesinle sayıyordum. Tuhaftı, tanrının yarattığı bir varlığın yanında tanrıyı unutmuştum o an. Ama sen uyumuştun.
O gece intikam almak için gelircesine pencereden odama saldıran rüzgâr yastığımdan senin kokunu taşımıştı bana. Acıya, kedere mutluluğa ve hayattaki her şeye çabucak alışan ben, sensizliğin karşısında acizdim.
Ben geleceğime seni işlerken sen ruhuna işlemiştin tutsaklığımı. Kaçamıyordum kaçmakta istemiyordum çünkü ölürcesine biliyordum adının aşk olduğunu.
Seni şairin kalemini özlediği kadar özlüyor ve yıldızların geceyi sevdiği kadar seviyordum. Ama sen uyuyordun.
Saygın Doğaroğlu
Kayıt Tarihi : 29.1.2018 00:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!