O tarihten bu güne
uçurumlar, çığlıklar,
ateşten çemberler, ölüm tedidleri
ve işkence fermanları altına basılı
kanlı bir mühürden başka ne kaldı ki ellerinde?
Bildiğin tüm hikayelerden,
topladığın tüm açılardan inanki daha acı...
Bir rozet gibi aştık göğsümüze.
Filistin askısında kaldıysa kollarımız,
düşlerimiz hep bizimle.
Elektirik kokuyorsa üstümüz
keyfimden değil ki,
işkenceden geliyoruz sevdiğim.
Ateşin en sıcağıyla yandık tutuştuk maphuslarda.
Bütün umutların çarmıhta gerildiğini gördük kayıplarla.
Kan kokan battaniyelerde,
ithal edilmiş manyeto sesleriyle
tır tır titredik ama yenilmedik.
Emin ol sevdiğim dik durdu başımız.
Çığlık çığlığa çıkıp geldik diri diri yananlarımızla,
direngen bir çığlık olduk yeni yaşamlara.
O tarihten kalan kanlı bir mühürdür elimizdeki...
Ağıtlar, sürgünler ve satılmış muhbir suretleri hep peşimizde.
Ölümü yenenlerin şiiri kalemlerimizin ucunda
Kanlarımız ve düşlerimizle
suladığımız topraklardan
zorunlu bir sürgünüz artık.
Dilimizde son birkaç tümce:
Yasama dair bir kaç sözcükten oluşan özne
Özünde direniş dolu koca bir makale.
Umudumuz daim olsun sevdiğim
şimdi zafer türkünü söyle...
Kayıt Tarihi : 20.8.2021 13:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!