Sen susunca zannetmeki zamanda susacak
Batı gelince hapsolmuş sözleri, yalanları kusacak
Gerçek çürümez korkmaz kem kalplerden
Beklersin,yalan mühletinin nekadarını kullanacak
Gurur duysanda haklılığınla,sevinme kini yenmeden
Ezilen üzüm tanesi seçemez deyeceği dudağı
Kalp damıtır suyunu,eller tutar mayayla bardağı
Maharetin kollarında alyuvarların sarhoşluğu
Zamanı kirleten nefes,dizayn eder ortalığı
Nefsin ziyafetiyle son bulur üzümün yolculuğu
Konuşurken ayağa kalkınca, sözler boynunu büker
Güç sarhoş eder heceleri,kibirin koynuna girer
Feneri sönen harflere,kemiksiz dil demirler
Av olur yarasaya, yıldızsız kalan geceler
Kuraklaşır,saygıya hasret kalır cümleler
Üzüntü taştan bardak,sevinçse kaldıran kulpu
Gözyaşı dolarsa içine,merhamet vermez tapu
Kristalle büyülelenen gözler,taşırmı hakikat
Ihlamur açarsa kadehinde, buharı şifa olacak
Kulpsuz bardak yakar degeni,faydasız nasihat
Gün aynı,bazen gündüz uzar bazense gece
Gün boyu işledigin örtüler,örter uyku gelince
Bohcanı seresin seherde, günü harman etmeye
Kaç başak dane olur,kaç ruh ölür oragının agzıyla
Kaç yanık bağır kalır,kaç kalp doğar yolunda gitmeye.
Can Akat
Kayıt Tarihi : 14.6.2024 00:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!