Sen söz oldun; ben sükût şimdi :) (Beyaz ...

Elif Kızıltaş
42

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sen söz oldun; ben sükût şimdi :) (Beyaz Sesi)

Düğümleniyor çözülmek istiyor içimde bir şeyler yaz çiz ne yaparsan yap diyor dışarı ya haykırıyorum bilmediklerimi karbona dönmeden bir şeyler yanmadan, yanılsıyorum belkide

SES, GÜMÜŞ VE ALTIN
Lal! Hal!
bir çukur aynada gördüklerim kadar küçük, karanlığa sığacak kadar büyüyen gözleri vardı,
Görebildiğim kadardı, kalbi; dev cüsseliydi iri omuzlarını taşıyordu ardında örülemeyen saçları; rüzgarlı günler kadar kısalıyordu

Sesi beyaz zeminde beyaz bir ışığın kalbinde aklımda avaz avaz çoğalıyordu, suskunluğunda hiç işitmediğim bu ses şimdi konuşuyordu
sesi …bitmiyordu
ince kadifeden dokunmuş ama altın değildi
gümüş rengindeydi parmaklarıma aynı notalar biliyordum bir daha değmeyecekti,

Bekle bekle diyordu ya
beklemesi gereken kendini hiç aynada görmemişti
yalnızlık dürtüsü silip geçmişti benliğini…

sadece yalnızlıktı oysaki bu gümüş renkli sesin sahibi
bekletilenden hiç ses gelmedi
oysa yalnız zamanlarda ne kalabalık konuşurdu…
altın olmayı seçti
sustu…

ACI…
Bir kere acı düşmüştü
ateş olsa yakardı
Su olsa boğardı…
Anı an taşırdı

Acı, acıydı içine düşen; anlamıyordu ne gök ne de yer, ben maviyi tanımadan önce ikisi de sarıydı; gözlerim güneşe karışırdı

Oda yanıcı ve yakıcıydı

Aynası ondan ufacıktı yaklaşsa yakacaktı…

Neden neden beklemedi
Beni hiç bilmedi baktı göremedi aradığı simalarda hep kendisiydi
En güzeli kusursuzu seçecekti, bilmiyordu kusursuzu kusurlu gözler göremeyecek kalpler göstermeyecekti

Hiç bu kadar acı hissetmemişti. Aklı yerinden gitseydi! Belki bu yüzdendi acıyı hatırlayışı bu yüzdendi bilmesi,
eğildikçe hiç eğilmeyen bu boyun …
Sevmemişti, şimdi kırılıyordu
Sevsede kırılacaktı ya anlamayacaktı
bir türlü
İlizyon…
Değildi…

Çünkü konuşmuyordu
O Lal
O hal
Olmuşken bütün acılar
Arap atlarının ninni diye dinlendikleri yerde terliyordu
Bir şeyi duyuyor
Bir şeyi görüyordu
O lal
O hal
diliyle
Seviyordu…

Altın olmayı seçmişti
Gümüşü sevmişti

Ayna olacaktı kusur gösterecekti
gerçeği gösterdikçe belki de kusur olacaktı
lakin onu da gösterecek bir ayna olaydı

Büyüdükçe dolanıyordu dolandıkça dolaşıyordu…

Küçüldükçe küçülüyordu…

Sessizliklerde…
Gümüş ve altın…

Aklım!
Beyazlar üzerinde gözbebeği olup yuvarlanıyordu…

Aşk!

İsmini bilmediğim renkler kadar kara olan gözbebeğim(n) de
Karanlıkları kadar kırmızılar büyütüyordu


07.02.08

Elif Kızıltaş
Kayıt Tarihi : 15.2.2008 22:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Her şey beyazla başladı... Bahadır'a... bu yazı ona ait Beyaz sesine turkuvazlarım bulaşmamıştı henüz... ne ben onu ne de o beni bilmiyorken derken o söz oldu ben sukut...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zaman Sarrafı
    Zaman Sarrafı

    beyaz tez kirlenir

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Elif Kızıltaş