Adın İstanbul olduğundan bu yana,
Senin için yazılan şiirler,
Yedi tepen kadar yükseldi.
Semtlerine adanan,
Şarkıların soluğu dünyayı sardı.
Ama İstanbul’um,
Bir tadına doyan olmadı!
Tarih kokan sokaklarına,
Dadanan her yabancı kafile,
Asyalı yada Avrupalı,
Semaya uzanan denizini,
Koklarken boğazın bir ucundaki,
Tarih kokan kaldırımlarında.
Her yeni solukta yüreğinden
Küçük bir parça bırakıp gitti aslında.
Unutan olmadı ki tepelerini…
İstanbul’um
Sen gurbette bile unutulmazsın ki!
Sen koklamakla bitmezsin ki!
Zulmü uzaklarda aramaya ne gerek.
İstanbul’um.
Seni sevmek yüreklere zulüm,
Seni özlemek eziyet değil mi?
Seni sevmenin tadı,
Kitaplarda, dizelerde,
Anlatmakla biter mi sanki?
Öpüpte, kollarıma saramadığım,
İstanbul’um.
Söyle sevgini kim sökebilir yüreğimden,
Söyle seni kim daha çok sevebilir benden…
Bilmem ki adına kaç nihavend şarkı yazıldı.
İstanbul’um.
Ve özleminle tüten yollar,
Kaç gece Harem’e hasret şehirlerarası otobüslerde
Aşınmaya yüz tutu,
Haydarpaşa’ya uzanan demir hattında,
Yollar bitti,
Hasretinle ben bittim,
Bilmem ki anlatılmakla bitmeyen İstanbul’um.
Sen sevmekle biter misin?
Hasret ile bitmeyen İstanbul’um.
Sen sevmekle biter misin?
Ankara, 10/04/2006
İbrahim İmerKayıt Tarihi : 17.4.2006 17:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşadığım güzellikler dolu şehri dizelere çok güzel dökmüşsünüz.
Saygılarımla, teşekkürlerimi sunuyorum.
10 puan +antoloji
Yaşadığım güzellikler dolu şehri dizelere çok güzel dökmüşsünüz.
Saygılarımla, teşekkürlerimi sunuyorum.
TÜM YORUMLAR (3)