akşam kızıllığında bir günün
bir otobüsün en arka koltuğunda
ayrılmak bu şehirden, senden
otobüsün kalkışını beklemek
üçüncü peronda
muavin bağırırken içini çekmek
ağlamamak için verdiğin sözü tutmak
kendi kendine
yavaş yavaş güneşin kaybolması
ve siyahın, karanlığın o güzelliği
senin için o şehirdeki son aydınlığı yok etmesi
ondan kopmanın tek yolu
bu şehri ve tüm geçmişini
hayatını bırakarak toplamak sadece
resimlerini ve sevgini
sadece üç beş resimle
bir kalem kağıt almak yanına
herkes sana kolayı seçtiğini söylerken
ölümü seçmek her an
diri diri gömülmek teker altında ezilen yola
gecenin teslim alması anılarını
ve tüm sevgini örtmesi hiç bir ışık bırakmadan
geriye kalan sahte ışıklar ve tek bir ağaç
üzerinde sevgini taşıyan
baykuşun hareketlenişi yavaşça
ve anonsların güzelliğini yitirmesi
kaptanın hızlanışı ağırdan
gözünden damlayan incilere rağmen
başını kaldıramamak bir daha bu şehre
ve korkmak son anda vazgeçmekten
resimlere bakarak içini çekmek
çıkarken otogardan sonuncusunu yırtmak
o güzelim resimlerin
kanmamak için yalancı ışıklara
düşünmemek karanlık sokakları
ya da aydınlığı ve masmavi gökyüzünü
ama kopamamak bu şehirden
gözyaşlarının ıslattığı çatlamış dudaklarla seslenmek
şehrin çıkışında
'durur musunuz lütfen..
ben..
ben.. inmek istiyorum'
Kayıt Tarihi : 16.7.2007 13:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ve tüm sevgini örtmesi hiç bir ışık bırakmadan
geriye kalan sahte ışıklar ve tek bir ağaç
üzerinde sevgini taşıyan
yüreğiniz daim olsun...
selam ve saygılarımla kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (1)