SEN SADECE YAŞA
Yapabilir miyim bilmiyorum.
İyisi mi diyor bir yandan içim,
Gel gir içeri, bakarız çaresine.
Zamanı gelince, karları eriyip de gün ışığı görünce,
Ve tanışınca o aheste yalnızlığının failiyle,
Tamam diyor, o dev hınç sönüyor.
Bir anda oluyor her şey, yekpare.
Sonu belli olsa da, yaşa bilmezmişçesine.
Doya doya yaşa, aşıkmışçasına.
Zira biliyor hayat ismindeki verem dost.
Felek diyorsa doğru o,
Elinden gelen çok şey ve tek çare var.
Güzel yaşa,
Ama dopdolu olsun!
Sıcak kavrulmuş bir leblebinin tadında,
Dalından düşen kozalak olgunluğunda,
Neşeyle vurulan davul tokluğunda yaşa…
Ne denli dolu olursa o denli yaşa.
Pazar gününün tembel neşesi için pazarı bekleme,
Aşık olmaya davetiye isteme,
Baharın için yeşile bel bağlama.
Yaşa dedi zaten bilen, sen sadece yaşa.
Kağıdın varsa bir kalem de sen bul.
Bıkmadın mı miskin şairleri okumaktan?
Hafta başın olsun bu gün,
Daha başındayken, hayatının ezelini hiç düşünme,
Ve hayatının şiirini yaz.
Düşünme sakın becerebilir miyim diye,
Çirkinde olsa kendi portreni çiz
Sen sadece çiz ve bil ki;
Bir gün onu elbet sen de seveceksin.
Kayıt Tarihi : 9.11.2009 22:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!