Sen Özelsin - Garib Çoban
Ruhuna dokunan insanlar seni asla bırakmazlar.
Sevgi, yaşamaktır, uçmaktır, sevmektir.
İnsan iki yarıya bölünmüş olarak doğar.
Bizim gördüğümüz tanıdık olan yarımdır.
Görülemeyen yarım ise kimsenin ne olduğunu bilmediği yarımdır.
Ancak her sorunun bir cevap aradığı gibi, iki yarım da hayat boyunca birbirini arar.
Her iç çekişte, her okşayışta ruhunu vermektir.
Hayal kurmak sana ulaşmanın en kolay yoludur.
Gitseler bile, her zaman sığınak olacak duaları var.
Senin dünyanda hangi yeri işgal ettiğimi hiç bilmiyordum.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
Şiir senin uyanışına hayrandır.
Ve uzaktan bile bana gerçekten benimle olduğunu hissettirirsen seni nasıl sevmem?..
Ve sessizlikte, bir gözyaşı sana bir gün verdiğim tüm o sevgiyi özletecek!..
Muradına ereceksin putlarınla, yaşam ve özlem’in bıçak sırtında.
Çünkü bileceksin unutulmayı.
Özünü ruhuma ektin.
Artık attığım her adımda sen de izini bırakıyorsun.
Ve bana bakmak için çok geç kaldığın gün.
Artık hiçbir yeri işgal etmek istemediğimi anlayacaksın.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
Elinden kayacaksa kayacak, mani olamayacaksın buna.
Yenilmen gerekiyorsa yenileceksin orada, kaçamayacaksın bundan da.
Bütün sözlerimde şefkat izleri bırakan o sihir sende var.
Sen şiirsin; gerçeği ve hasreti tek bir dizede birleştiren tek şiir.
Ölümden kaçabilir misin mesela?…
Görünüşe göre soyunuyor; her şeyi anlatan iç çekişin.
İnsan için en büyük yanılgı, kadere müdahalede bulunabilme yanılgısıdır.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
Çok zaman geçti, görüntülerden çok duygu olan anılar ama onu görüyorum.
Artık neredeyse bir rüya, bir masal gibi ama insanın içini acıtan bir masal.
Önemli olan kendi gönlünüzde kendinizi rahat hissetmek.
Sen bana dokunmadan beni öpen o gülümsemesin.
Ve bunca yıl sonra burada otururken bile onu hala çok özlüyorum.
Bazen hiç beklemediğiniz anda güzel şeyler olur.
Ve sadece benim olduğunu bilen ben, nefesinin nasıl durduğunu biliyorum.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
Sana olan aşkım aklımın ötesinde, kalbimin ötesinde ve ruhumun içinde.
Bir isim değil bir ruh, bir kabuk değil bir insan.
Bir davranış değil bir hayat.
Br ihtiyaç değil bir arzu bulduğun anda.
Aşkın anlamını anlayacaksın.
Senin güzel ruhuna aşık oldum.
Ve o zamandan beri onun güzelliğini keşfediyorum.
Keşfettikçe daha çok seviyorum sürgün sevdamla.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
Aşk, kelimeleri aşan, en basit, en derin bağlantılarda ve bir bakışın sonsuzluğunda açığa çıkan özdür.
Kabullen olacak olanı; akarken su kendi yolunda, aksine yüzmeye çalışma.
Bazen bana öyle geliyor ki sen ve ben
birbirimizi daha önceden tanıyorduk.
Ve birbirimizi daha önce kimsenin sevmediği kadar sevdik.
Hepsinden en güzeli.
Bir kadının gülümsemesi vardır.
Sevdiği adamdan bahsettiğinde.
Zira yorulduğunla kalırsın.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
Asla benim olmayacağını kabul etmeliyim.
Artık bu hikayeye bir son vermenin zamanı geldi.
Sana yazmak boş yere yazmaktır.
Eylül, aşkın sonbaharda gün batımı kadar güzel ve yumuşak olabileceğini anladığımız aydır.
Çünkü kelimeler bile duyulmamaktan yorulur.
Ve bu gece yastadırlar.
O benim kalbimi çalmadı, bana bir tane olduğunu söyledi.
Şairiniz öldü.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
Söyleyecek bu kadar çok şey varken sessiz kalmak şüphe uyandırıcı.
Bana ne kadar sana ihtiyacım olduğunu sorarsan, sonsuza kadar derdim.
Mutluluk, benim seni sevdiğim gibi senin de beni sevdiğini bilmektir.
Eğer bana senden ne zaman ayrılmayı planladığımı sorsaydın, asla derdim.
Bana neye değer verdiğimi sorsan sen derdim.
Eğer benden seni sevmemi isteseydin şöyle derdim!..
Zaten seviyorum.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
İzolasyonlu bir yaşam için mi yaratıldınız?..
Ya da kimseyle konuşamadığım bir hayat!..
Rabbin, hakkımızda hayırlısından başka bir şey vermeyeceğine iman ettik.
Ancak her şey sessizleştiğinde duyulabilen fısıltıları, ufak seslerin.
Kocaman sözler, iri sloganlar, seslerin itiş kakışı kesildiğinde duyabildiğimiz fısıltısı büyük hakikatin.
Şems vakti dünya kadife geceliğini giyerken.
Kalbim teheccüt vakti unutulmaz anlarımızın mum ışığında dans ediyor.
Ve belki de bütün gürültümüz, işte o fısıltıyı duymamak için.
Hayatımın gönül kitabında kalbimin mürekkebiyle yazılmış sonsuza kadar Aşk başlıklı bölümsün.
Kalpler kırılsa da bir zamanlar sahip oldukları aşk sonsuz bir şarkı olarak kalır.
Sen beni muhtâcına muhtâc etme ilâhi.
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
(Y.ed - Kimsiniz?.. Kimlerin Arasında Adınız Albümü)
Kayıt Tarihi : 22.9.2023 18:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Derdim her şeyimi çalsa da onu yine överim, Çünkü derdim bana hakikati öğretir. (Goethe)
Nâzım niyâzım bu, hem vallâhi hem billahi!..
Alâeddin es-Semerkandî, Allah sevgisinin, O’nu
yüceltmek, emirlerine uymak, Peygamber’ine
gerçek dost olmak, Allah elçisinin üzerimizdeki
haklarının şuurunu taşımak ve ona da itâat etmek
anlamlarına geldiği kanaatindedir.
Semerkandî bu düşüncesine “De ki: Eğer
Allah’ı seviyorsanız bana tâbi olun”9
anlamındaki âyeti delil getirmektedir. Ona
göre bu âyette Allah, kendisini sevmenin Hz.
Peygamber’e saygı göstermek, onun davetine
katılmak, ve emrini teslimiyetle yerine getirmekten
geçtiğini beyan buyurmaktadır.
BEN DE DERİM Kİ:
Aslında Allah kendini ve Esmasını sever
Yetmişten ziyade esmanın tecelli ettiği İnsanı
Sever, her bir tecelligah Allah’ıh aineleridir.
Allah isimlerini gösteren ainelerini sevmiş olur.
Sevildiğini anlayan insan ise; seveni sevdiği gibi
Yokluk karanlıklarından varlık nuruna çıkaran
Kudreti sever. O kudretin kendisini muhatap olarak
seçmiş olmasını sever ve Allahı manen sevmiş olur.
Bu iş ancak kalp ile yapabilir. Gerçek sevgi de budur.
Akıl hala kalbi anlamış değildir.
Üstadım çok güzeldi
TEBRİKLERİMİ SUNARIM SAYIN DEMİRCİ
Aşk ise onun ifrata varan "uç noktasıdır",
O uçtan nereye evrileceğini bilemez seven,
"İki ucu keskin" bıçaktır zira
Aşk,
Nefrete bile dönüşebilir!
Öfkeye,
Kızgınlığa
Derin kırılmalara neden olabilir!
O nedenle,
Kime aşık olduğunu belki bilemez seçemezsin fakat,
Gerçekleştikten sonra sevdiğini "ÖZEL" kılmak
Onu tanımak zorundasın!
Şiirin gelgitleri,
Tezahür eden ve andiçmeye varan söylemleri durumun vahametini iyi açıklıyor,
Tebrikler Engin Bey...
Saygılarımla selamlarımı sunarım
TÜM YORUMLAR (3)