Gitme demeye, dillerim varmıyor,
Evlatlarında haberin bekliyor,
Kulağım seste, gel desin istiyor,
Ben sevilirken, sen orada yandın.
Gözümün nuru toprağa mı düştü,
Duyunca beyim, allığımda düştü,
Kara toprağa canımdan er düştü,
Kara yazmayı, bağladım sen yandın.
Kötü haberi düşmanlar tez duyar,
Geliver beyim, içimde yangın var,
Yanar yüreğim, ah muradımız var,
Ben bekliyorken, sen orada yandın.
Kime ne ettik, sorarım kendime,
Dilim söylemez, evdeki yetime,
Ölürüm canım, gidemem hekime,
Ben üzülürken, sen orada yandın.
Soma denilen, bir acı talihmiş,
Beyazlar giymek senin kaderinmiş,
Kefenle düğün, inan çekilmezmiş,
Ben ağlıyorken, sen orada yandın..
Seni yolladım, Yüce Allah’ıma,
Emanet ettim seni Rahman’ıma,
Gururum sendin, yemin imanıma,
Ben yaşıyorken, sen orada yandın.
Tavşanlı 15.05.2014
Mehmet ÇetinkayaKayıt Tarihi : 3.5.2017 01:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Soma'daki maden kazasından kalan acılar.
![Mehmet Çetinkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/05/03/sen-orada-yandin-soma.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!