Ey nefsim bu edanla ne cüretle yürürsün?
Bu “yer” ağzını açmış, yuttuğunda görürsün!
Onun kara bağrına yattığında çürürsün!
-Oraya düştüğünde tutulacak dillerin!
-Sen ölüme mahkümsün, ne olacak hallerin!
Ne evlat, ne mal, ne mülk, seninle gelmeyecek,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla