Çizemedin mi ölümün üzerini yanlış yazılmış bir cümleyi karalar gibi Sahile inip şöyle bir boğaz havası almadan nereye gidiyorsun şimdi sen Cesur çocuklarına elveda demeden, helal etmeden köşedeki çaycıya hakkını Arkandan el sallayan koca şehre dönüp bakmadan Sen gidiyor musun Attila İlhan… O ölmedi diyor ekranda senden bahseden dört tane matemli adam, Biri çıkıyor sonra kalem şör diyor senin için, hak veriyorlar İki cılız adam resmini taşıyor içeri, arkasında resmin aşıklara armağan park sandalyesi Kaldırıp şöyle bir pardösünün yakasını,en kabadayı halinle Sen isyan mı ediyorsun Attila İlhan Aşkın tılsımlı yanıydın sen, ben ne zaman senin dilinden üç beş satır okusam kalmazdı önümde engeller Dönüp bakınca ne kadar çok kapıdan geçtiğimi görüyorum Diğerlerine saygıdan adını sayamadığım aşklarıma,acılarıma ve kalp yanıklarıma bakıyorum Biliyorum şimdi okuduğum tüm dualara inat,gelmeyecek gitmiş olan Sen aşkla mı gidiyorsun Attila İlhan O kaptan şapkalı yakışıklı adam,dümenin başında şöyle bir öttürsen vapurun düdüğünü Biliyorum gittiğin yerde daha güzel adamlar var,Sadri baba,Can baba… Bu gün bayram, ah mahallenin delikanlı abisi bakındım sağıma soluma yoksun Kusura bakma biraz sabırsızım, ama adettendir biliyorsun ellerini öpemedim bu bayram Yoksa Sen öldün mü Attila İlhan…
Mesut BozKayıt Tarihi : 10.7.2012 00:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!