Deseler ki be adam; burada necisin sen?
Ne müşkül bir sual! Nasıl bir cevap versen?
İstermisin peş-peşe, geliversin sualler?
Birinci cevapsızken ötekin duyuversen,
Yolculuk nereden, nereye gidiyorsun?
Sualler artıyor bak, çaresiz bekliyorsun,
İstermisin munkabız kalıversin bu haller?
Dilin tutulmuş gibi, sözlerde tekliyorsun.
İşte bu üç sualin, halli gerek burada,
Kimbilir daha ne var, sorulacak sırada?
Düşündükce dert olur, bulunmaz ki çareler,
Cevabı bulup versen, ölüm yok bu yarada.
Bir kitabın bir harfi, katipsiz olmuyor ya!
Hani malum bir iğne, ustasız olmuyor ya!
Muhtarsız bile olmaz, mahalle ve köyler;
İstesen gelemezsin, gönderen usta var ya!
Madem ki bunu yapan, yaptığın biliyordur,
Yapan madem bilecek, bilense söylüyordur.
Madem söyler-konuşur, var muhatap kimseler;
O zaman bakılsın da okunsun istiyordur.
Kırk vecihle mu’cize kelamı var bizlere,
Hakkı görmek isteyen, sürsün bundan gözlere..
Aslında her derde de, var bunda devalar;
Her kim onu alırsa, derman bulur dertlere..
20/03/2008
M/5
Bedri Tahir AdaklıKayıt Tarihi : 21.3.2008 07:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)