Kuyruk sıkışınca feryadı bastı;
Çıldırıp edebi duvara astı;
Şiirden ziyade, polemik kastı,
Tipini görünce kayık zannettim.
Adama benzettim uslu durunca;
Zehirleri aktı şamar vurunca.
Bir iki cümleyi düzgün kurunca;
Kırk yıllık sarhoşu ayık zannettim!
Maskesi yırtıldı caka satarken,
Adaba mugayir kelam katarken,
Gölgesini gördüm güneş batarken,
Meğer cüce imiş, büyük zannettim.
Tabiri caizse tuzsuz hıyardı;
Eskiden tanırım aynı davardı;
Keçiyi andıran siması vardı;
Boynuzu kırılmış geyik zannettim!
Kıvırmaya başlar gelince dara;
Salyangoz, yavaş git, girme radara!
Suyunu görünce yalakalara,
Ağız burun boğaz oyuk zannettim...
Asalet yoksunu çağa benzedi.
Sazana takılan ağa benzedi;
Kasıla kasıla dağa benzedi,
Karaltıymış meğer höyük zannettim!
Herkese eğilen kırkbeşlik açı;
Birbirine kopya yorumun üçü.
Anladım boş imiş beyninin içi;
Ahmağı taltife lâyık zannettim!
Çaba gösterirse aslı olmaya,
Yiyince tokadı yaslı olmaya;
Yeminler etmişti, uslu olmaya;
Eski huylarından cayık zannettim..
Kargaya muadil şeytani sesin,
Eşeği sıpadan ayırır kesin!
Halil GÜLŞEN sana daha ne desin;
Sallanıp durdukça yayık zannettim!
Halil GÜLŞEN
08/01/2010
Kayıt Tarihi : 9.1.2010 01:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir de....
dokunulmazlıklara dokunulmama erdeminden geçiyorr...
anlamlıydı...
TÜM YORUMLAR (2)