*Amcam Halil Ünsal'ın vefatı münasbetiyle gönlümden dökülenler:
Ben seni görürüm diye beklerken yeniden.
Bu dünyadan çekip gittin sessizce aniden.
Bize ölümünle acı, kötü sürpriz yaptın.
Sonsuz olmanın tadını da bir anda kaptın.
Sen ne yaptın böyle, sessiz sedasız be amca!
Bizi hatıranla garip bıraktın onlarca.
Haydi kalk artık, bizlere yapma böyle bir şaka!
Bu gurbet fena bastırdı çok soğuk bir faka.
Yenildin uykuda sinsi bu kalp krizine.
Hâlâ inanamadık bu kötü sürprizine.
Tüm evlatların acılı, biz kaldık hep yasta.
Yengem ise, gittiğinden beridir hep hasta.
Torunların camda garip, dede yolu gözler.
Bekler hâlâ dışarıdan gelmeni bu gözler.
Sendin yıllarca çalışmış emekli bir çavuş.
Aniden sen tut, sessizce aramızdan savuş!
Ruhun kanatlanıp gitti, oldu sanki bir kuş.
Kalmadı önünde hiç, ne iniş ne de yokuş.
Dedeme, ebeme oldun mezarında komşu.
Gözlerde yaşlar, gönlümüz garip hüzün kuşu.
Üzgünüm, göremedim son bir defa yüzünü.
Nasıl unuturum ben, o en sonki sözünü!
Yanarım, bulunamadım namazında bile.
Taşıyamadım son bir kez omuzumda bile.
Bıraktın bizi arkandan gözü yaşlı böyle.
Mekanın hep cennet olsun, bizden selam söyle.
Yaşta sıra gözetmedi bu apansız ölüm.
Oturduğun koltuk yaslı, evde en acılı bölüm.
Anladım artık, yoğurtla karpuz da yenirmiş.
Hayat işte, Halil Çavuş da öldü denirmiş.
3 Haziran 2004 Perşembe, Danimarka-Køge 00.55
8+6
Kayıt Tarihi : 3.6.2004 13:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (23)