Medeniyetler barındırırsın koynunda,
Ana gibi verimlisin insanlara
Cezbedip koynunu açıyorsun
Mevlana gibi ''Gel Gel'' diyorsun.
Martılar, uçuşan gül taneleri
Vazgeçilmez Kız Kulesi efsanesi
Aşıkların mucize gözdesi
Fakirlerin umut ekmeği
Sen ne güzelliksin be İstanbul.
Kelimeler aciz kalır anlatamam,
Medeniyetler beşiğisin tamam.
Gezmeye doyamam bakmaya kıyamam
Sen ne güzelliksin be İstanbul.
Büyüdün serpildin güzelleştin,
Dillere destan camilerin,
Yedi veren gibi tepelerin,
Mehtabı bile söndürür güzelliğin.
İşveli nazlı denizin,
Bazen hırçın, öfkeli, haşin.
İstanbul güzel kadın gibisin
İnci mercan boğaziçin.
Boğaz köprüsünden gelip geçtim.
Doyamadım manzarasına onu da sevdim
Sen ne güzelliksin be İstanbul.
İstanbul tarihin, fethin belli
Her türlü insanları birleştirirsin tescilli.
Dil, din, ırk ayrımı yok sende
Muhteşem güzellikte Sulukule.
Kızıl ufaklar, yalnız güneş
Var mı Dünya da İstanbul'a eş?
Haliç köprüsü, Galata Kulesi
Bak ne diyor İstanbul hanımefendisi
''Anlatmaya ömür yetmez
Sen ne güzelliksin be İstanbul.''
Şarkılar, şiirler seni söyler
Bütün aşıklar Çamlıca Tepesi' ndeler.
Sarayların güzel, geçmişi eski
Bütün insanlar hep seni gezdi.
Her köşesinde bir sır gizli
Çözülmez bilmecesin İstanbul.
Gözünüm nuru, gönlümü baharı
Vazgeçilmez vatanımın parçası.
Sen ne güzelliksin be İstanbul.
Kayıt Tarihi : 28.5.2010 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!