Sen Ne Anlarsın? Şiiri - Hamdi Öztürk

Hamdi Öztürk
38

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sen Ne Anlarsın?

Ne anlarsın aşktan, sevgiden, sıladan, hasretten, acıdan,
Sen ağlamasını, gülmesini, semesini bilir misin?
Sen hiç sevdin mi; sevgi, aşk nedir tattın mı, yaşadın mı?
Sen hiç sevgili yolu gözledin; aylarca, yıllarca bekledin mi?
Sen hiç oyalandın, avutuldun, terk edildin mi?

Sen hiç gurbet nedir, hasret nedir bilir misin?
Sen hiç anandan, babandan, yuvandan ayrı kaldın mı?
Sen hiç memleketinden, sevdiklerinden uzak kaldın mı?
Sen hiç memleketinin taşını, toprağını, ağaçlarını özledin mi?
Sen hiç memleketinin kışını, kuşunu, bulgur aşnı özledin mi?

Sen insanları, hayvanları, ağaçları, doğayı seviyor musun?
Sen hiç diktiğin ağacın gölgesinde oturdun, uyudun mu?
Sen hiç diktiğin ağacın meyvesini yedin, birilerine ikram ettin mi?
Sen hiç diktiğin bir çiçeği, gülü kokladın mı?
Sen hiç sevdiklerine, dostlarına solmuş bir gül, çiçek verdin mi?

Sen hiç güle, ağaca, garip bir yolcuya bir bardak su verdin mi?
Senin hiç kuzun, köpeğin, kuşun, topal bir tavuğun oldu mu?
Sen hiç bir kuzuya bir tutam ot, bir bardak su verdin mi?
Senin kuzulu koyunun oldu mu; birilerine bir bardak süt verdin mi?
Sen hiç yetimin başını okşayıp, garibi, yoksulu doyurdun mu?

Sen hiç yemyeşil ağaçlarla, renk renk açmış çiçeklerle;
Uçuşan kelebeklerle, ötüşen kuşlarla iç içe oldun mu?
Sen hiç gece ay ışığı, yıldızlar altında yatıp uyudun mu?
Sen hiç lapa lapa yağan kardan, soğuktan üşüdün mü?
Yağmurdan, doludan ıslanıp ocakta yanan ateşte kurundun mu?

Sen hiç sarp kayalarda kekik topladın, keklik yakaladın mı?
Sen hiç doluya, fırtınaya yakalandın, saatlerce yürüdün mü?
Sen hiç isli gaz lambasıyla ders çalıştın, ödev hazırladın mı?
Sen hiç yağmur sularının doldurduğu çukurdan su içtin mi?
Sen hiç kızgın güneş altında harman kaldırdın mı?
Senin hiç susuzluktan ciğerlerin yandı, dudakların kurudu mu?

Ne anlarsın memleket sevgisinden, aşktan, sevmekten…
Sen hiçbir şeye değer vermedin, sadece kendini düşündün,
Sen sevmeyi saklambaç oyunu sandın, her gördüğünle oynaştın,
Sen her badem gözlünün limanına sığınmayı aşk sandın,
Sen her boyalının, kaytan bıyıklının, arabalının peşinden koştun!

Ne anlarsın aşktan, sevgiden, vatan, ana, baba hasretinden,
Ne bileceksin dağları, kırları, ağaçları, çiçekleri, boz yamaçları,
Sen hiç görmedin ki ay ışığını, yıldızları, gökkuşağını,
Sen bilmezsin kuzulu koyunun verdiği sütün bereketini,
Bilmezsin dostluğu, köpeğin sadakatini, güneşin şefkatini!

Ne bileceksin kul, komşu hakkını, çocukları sevmeyi…
Ne anlarsın sevgiden, aşktan, insanlıktan, özgürlükten…
Senin için sevmek oynaşmak, gülüşmek, öpüşmektir,
Senin için aşk, loş ışıklar altında tepinmek, koklaşmaktır,
Senin için sevmek; gülmek, gezmek, hayal kurmaktır!

Ne anlarsın adamlıktan; vatan, toprak, bayrak sevgisinden,
Senin gibiler için her şey paradır, saltanattır, güçtür…
Senin gibiler ya askerlikten kaçarlar ya da paraya yaptırırlar,
Kaymağını yiyen, saltanatı süren siz; ağlayan, bağıran siz,
Sen, kendinden başka her şeye karşısın; kalbin, ruhun kararmış!

Ne anlarsın sevmekten, vatan, bayrak sevgisinden…
Ne bileceksin, nasıl kazanıldı bu vatanın bir karış toprağı,
Ne bileceksin bayrağımızın anlamının nereden alındığını,
Bilemezsin şehit olan yavrularının arkasından ağlayan anaları,
Ne bileceksin vatanın bağımsızlığı için canların verildiğini!

Bu güne kadar neyi anladın ki, bundan sonra neyi anlayacaksın?
Sen kendini anlamadın ki insanları, beni anlayasın…
Gözünün önünü görmüyorsun ki çevreni, beni göresin…
Hırsın, benciliğin; aklını, mantığını, vicdanını karartmış!
Uyanma zamanı; gülmeye, oynamaya zamanımız yok…
Yeter artık! Nedir bu kin, nefret, öfke…Beni bana bırak!
Düşünmek, anlamak ve ağlamak istiyorum DELİ GÖNÜL!

(Şiirlerim H.Ö.)

Hamdi Öztürk
Kayıt Tarihi : 4.3.2013 19:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hamdi Öztürk