Dünyaya geldim de içimde hasret,
Elest susuzluğum olan sen miydin?
Vahdette buluştu bütün şu kesret,
Bu deli gönlümü çelen sen miydin?
Gönlümü kaptırdım neden fâniye;
Vefâsız, hiç kıymet bilmez câniye?
Ondan sığınırım böyle yaniye,
Her gece uykumu bölen sen miydin?
Nâmın mı sığar ki yâr âciz söze?
Saklanıp kaşların altında göze,
Yandırıp yandırıp çevirdin köze,
Aklımı başımdan alan sen miydin?
Doğumdan ölüme giderken yolum,
Sen sen diye her ân atardı solum;
Mecâzi bir mahbûb sarmalar kolum,
Leylâ için Mecnûn kılan sen miydin?
Anladım ruhla et kemik bedenim,
Aşka düşüp nasıl yanıyor tenim,
Kaderi yazansın alnıma benim,
Ara sıra gelip bulan sen miydin?
Kitabı yüklesen taşır merkep de;
Hâl diliyle her şey zikr-i meşrepte,
Eğitim mi gördü mide mektepte?
Aslında her şeyi bilen sen miydin?
Tarsusi gönlüyle konuştu durdu,
Mısra mısra yüze gerçeği vurdu,
Fiziğin ötesi yalnızca Nûr'du,
Fen Bilimlerinden gülen sen miydin?
Kayıt Tarihi : 30.5.2017 06:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ey Gönül! AŞK, masivânın öyle bir mayasıdır ki onun izlerini taşımayan hiçbir mahlukat bulamazsın.. Hem öyle bir sınırdır ki, cennet ile cehennemin birbirine en yakın olduğu noktadır.. AŞK, sana Hâlık’ını (cc) en ulvî derecede bulduran bir vasıtadır, ama bir o kadar da ona koştuğun tüm şirklerin menbaîdır.. AŞK ile âlâyıîlliyyîne de çıkarsın, esfelisâfilîne de düşersin.. Velhasıl AŞK, sınırda dolaşmaktır ve tıpkı bir uçurum gibidir.. O yüzdendir ki Sevgili'ye yâr denir... [Adem KAÇAR]
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!