Sen Kimsin Ben Ne Yapıyordum

Naki Aydoğan
1314

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Sen Kimsin Ben Ne Yapıyordum

Sen Kimsin Ben Ne Yapıyordum
Kayalıkların başında kurt ağaçların dallarında kuş
Kurt ulur kuş uçar koş koş
Suda balık göletlerde timsahlar
Yüz yüz
Timsahla gergedan karada fil
Aslan ovada malların başında
Neredesin
Kurtla kuşun bileşkesi çobansın
Tilkiyle tavuk arası köylüsün
Kuşla tahıl arası çiftçi
Kemirgenle bostan arası bostancı
Arslan ile mal arası avcı nasıl belirdin
Sırtlanlara karşı köpekle nasıl dost oldun
Yerle uzay arası havada nasıl uçtun
Sen kimsin?
Ormanın dışına nasıl çıktın ve sonra ormana nasıl hükmettin?
Yoksa uzaydan mı indin
Yok ya bittin sen
Önce ot sonra ağaç büyüdün ve kökünü dinozor yedin
Dinozorlar çağı yaban ormanlar zamanı
Balta girmemiş ki
Uzay gemileri nasıl hava muhalefeti belirsin
Bence virüsler mutasyon geliştirdi ve iklim değişikliği ile
Dünya göreceleşti canlılar evrim geçirdi
Fark etmez,
Dinozorlar ve yabanıl bitkiler arasında neredeydin,
Sevgilim, ben ne yapıyordum.
Koşsam mı uçsam mı yüzsem mi? Bilemedim.
Bende devasa büyüklükte olmalıydım.
Taş sopa kavraya biliyor muydum?
Şimdi benim devasa olmayan dişlerim alet edevatımsa
Ağzım bir atölye bir fabrika ise
O zaman dişlerim ve ağzım dinozor ağzı olmalıydı.
Biz dinozorduk sevgilim.
Her türden dişi ve erkektik ve doğanın içindeydik.
Şimdi doğanın dışında insanız.
Ne zaman insanlaştık?
Hadi bunu araştıralım.
Biz doğanın top yekûn bileşkesiysek
Karakterimizi iki hayvan arasında belirlenir
Ve sağlamlığımızı ot bitmekle ağaç büyümek sağlar
Ot nasıl ağaç büyüyebilmişse
Hayvan canımızda öyle iki ayağının üzerine beli doğrularak insanlaştı
Darvin’in doğal seçilimi misali
Şimdi bir kehanette bulunayım mı?
Virüsten ölen mi virüsle yaşayan mı insan dönüştü.
Virüs psikolojisi küreseldir
Şimdi biz hem ulusalcılığa karşıyızdır
Hem de emperyalisti zalim diye kötüleriz
Kendi cahilliğimize bakmadan
Emperyalistin sunduğu bütün nimetlerden yararlanır
Ama ezikliğimizin kabahatini yine emperyaliste fatura ederiz
Mazlumları ezen zalim diye
İşte gerçekte virüste bizi böyle dönüştürür
Atalarımız Çanakkale Savaşında şehit düşerken
Biz Marşal yardımlarıyla dönüştük
Emperyalist yine zalim, zalimin silahıyla bir birimizi vuruyoruz
Biz kurbanlık koç gibi önümüze geleni tosluyoruz
Ama yine melemekten geri de durmuyoruz
Doğada bir zamanlar emperyalist canavar, kurt kuş aslandı
Biz emperyalizme başkaldırdıkça insanlaştık
Şimdi boyun eğdikçe maymunlaşıyoruz
Ve bir birimize hırlarken
Hırlamakta emperyalizme kuyruk sallamakta emperyaliste
Virüs gerçekle yüzleşmektir
Biz Çanakkale’de şehit verirken neslimiz ileri atlamıştır
Şimdi virüse boyun eğersek, emperyalizme boyun eğdiğimiz gibi
Ya da hırlarsak
Gerçekle yüzleşemeyiz yani virüsle gerçek manada mücadele edemeyiz
Virüs dönüştürür
Emperyalisti robotlaştırırken mazlumu maymunlaştırır
Kemalizm bizim gerçekliğimizdir
Her iki olguyla da mücadele etmiş bir milletizdir
Şiir başladım makale vardım.
Duayla başladım bilim vardım.
Peki, ben nasıl iki ayağımın üzerine dikilip
Eli yüzü düzgün ufka bakan bir adam oldum
Ateşi kıskanın şeytan
Balçığı kıskanan gerici
Ateşi kontrol edip balçığı pişiren sanatçı
Doğanın içinde bitki hayvan doğanın dışında insan
Doğanın canlı sureti
Doğanın kendi kendinin ifadesi
Evrensel evrimsel evrenin dünyasal potansiyel var oluşu
Yani evrenin dünyada bitmesi bitki dolaşması hayvan ifade edilmesi insan
Evrenin bilimseli iletişimi ve bilişimi
Hayvanlarla bitkilerin iletişimi ne olur
Besin zinciri
Aynı şekilde hayvanla hayvanında iletişim besin zinciri
Canlı varlığın maddeyle olan bilişimi ölüm ve doğum
İnsanda hem bitkisel hem de hayvansal
Bitkilerle bilişimi eşyası
Hayvanlarla bilişimi makine ve araçları
Doğanın potansiyel bilişimi insan
İnsanın insanla bilişimi insanın kendisiyle ve de doğayla olan düşüncesi
Tüm renkleri karıştır beyaz
Tüm canlı varlığı karıştır insan
Bir an dur, yaşama, düşün bil.

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 20.4.2020 16:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Naki Aydoğan