Artık zaman,
'an' lasın korkusunu tanımlarken
merak anlamsızlaşıyordu.
sadece bir şey ihata ederken
her şey onunla anlam buluyordu.
nemin olması ve koklanması
kaçınılmaz olan hayatın
seyri halinde manalaşıyordu.
ne yüzün,
ne de onu tamamlayan
tüm unsurların bir şeysiz
ne anlamı olurdu?
azap
yalnızca çarmıhta yaşanan,
zindan da soluklanılan,
prangalarda anlamlaşan
eziyet olamazdı.
o ona hasreti
özellikle yaşatmak
zorunda bıraktırılan çilenin
balığı okyanustan ayırmak,
canı hülyasından azatlamak,
yazının anlamsızlığını
ispatlamak adına
ihlal edilen zamanlardı.
artık O an gelse
fark eden ne olacak ki,
manasızlığı yaşamaya
mahkum bırakıldıktan sonra...
Kayıt Tarihi : 26.7.2007 17:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Cilasun](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/26/sen-kendini-dinlerken.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!