Söyle bu kadar ateşi sen nerden aldın?
Karşına kim çıkarsa çıksın yandırıyorsun,
İki kaş göz edip,yalan dolan sözlerle,
Benim gibi saf aşıkları kandırıyorsun.
Pençene düşenlerin kurtulması imkansız,
Yanıp kavrulur vallahi,hastalığın amansız,
Bir görünüp kaybolursun,ayrılığın zamansız,
Peşinden koşanların başını döndürüyorsun.
Sevgiden anlamazsın,hayran olurlar sesine,
Boyun çok kısadır ama,önem verirsin süsüne,
Meçhule doğru sürüp gittiğin aşk otobüsüne,
Aşıkların birini indirip,birini bindiriyorsun.
Bakmıyorum artık beni terk ettiğin yollara,
İnanmıyorum artık,bal damlayan dillere,
Göz yaşımla sulayıp,büyüttüğüm güllere,
Kelebek yerine baykuşları konduruyorsun.
Kaç sevgiliyi terk ettin böyle,gözünde yaşla,
İflah olmayacaksın bilirim,sen bu gidişle,
Kalplerde yanık bıraktığın sonsuz ateşle,
Kim bilir kaç mazlumun ocağını söndürüyorsun
24.09.1997
Mustafa BilgiliKayıt Tarihi : 22.3.2006 10:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)