Sen kalıyorum ardına dönüp baktığında
Bir vuslat yüreğime çarpan o an
Gecenin izleri kalır hasretinde oysa
hüznümde bir yetim
…..
kar üstünden savrulur boran
bir kuş
bir dal
bir sen
üşüyorum
……..
üşüyorum
son yaprağına sarılmış ağaç gibi
bilirsin sevgili
biz üşümeyi çarşambada
öğrendik
şimdide
üşüyor mudur hala
yağmur altında bulduğumuz
Çarşamba
bizim gibi
Bizden ödünç alınan
bir zarf üstüne tutuşturulmuş
bir pul zaman
zarfın suskunluğu
sana varıncaya dek sürecek kesin
uzun sürdü bu hasret sevgilim
yoksa mektubum hala gelmedi mi
eli kulağında bugün yarın
belki şimdi gelir
doğruyu söyle birtanem
yoksa mektubum geldi de
açamadın mı
daha beter sancısı
düşmesin diye
hasretin
00:30
17-03-07
çev
Kayıt Tarihi : 20.3.2007 23:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çarşamba: Afyon’da sağanak yağmur altında kaldırımda topak olmuş iki büklüm bulduğumuz ıslanmış, üşümüş, titreyen, ürkek kedi yavrusu.O gün günlerden 2002’nin bir çarşambasıydı.(ismini Gülay koymuştu.aslında ürkekliğinden ben gassay diye düşünmüştüm anladınız siz onu :) :) :) :) :) :) ama Gülay’ın o an ki buruk sevincinden bir tek kelime bile etmedim o an sevinci o denli yansımıştı ki yüzüne o farketmedi ama evde çarşambadan çok onu izledim, onun sevincinden huzurun mutluluğun benim için ne olduğunu bir kez daha anladım)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!