Martılar rüzgarı kucaklerken sabah vapurunda,
Her günüm farklı bir hayat olarak başlar.
Burada Fatih'imin fethettiği İstanbul'da,
Ne şiirler ne de türküler yeter seni anlatmaya.
Her bir köşende ne hissiyatlar yatmakta,
Hakikatte seni anlamak sende gizlidir aslında.
Kuzguncuğundan tut da Topkapı Sarayına,
İçinde nice güzellikler barınmakta.
Ey masumiyetlerle dolu suçluluk
Ey güzellik kadar çirkinlik
Ey ayın görmediğim o ahsen yüzü
Sen İstanbul...
Kaç kez sana haykırdım aşıklar tepesinde,
Bir kez olsun cevap dönmemesine rağmen,
Ümit kesmedim vazgeçmedim senden.
Sen boğazların nazlı kızı İstanbul.
Oysa sen değil misin bir boğaz uğruna,
Koca şehri nice sevdaları yarıda bırakan.
Bundan sebep belki kavuşmuyordur iki yakan.
Şimdilerde her tarafı çiçek böcek,
Ağaçlar yine hazırlıklara başlamış Emirgan korusunda.
Rengarenk süslenme telaşı içindeler.
Kuşlar desen cıvıl cıvıl uçuşarak,
Şarkılar yazıyorlar sana.
Bense bir gece vakti mehtabın altında,
Beyaz bir kelebeğin soluksuz kanat çırpışında,
Sana hiç susmadan seni anlatıyorum İstanbul.
Kalbimin bir dili var artık.
Sözlerim hep seni haykırıyor İstanbul...
Kayıt Tarihi : 27.9.2023 19:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!