Sen hiç olmadın ki
Niye şimdi halimi soruyorsun
Kar etmez hiç bir şey sorma
Bunca zaman nerede idin
Sen öldün diye cenazen kaldırıldı kalbimde
Sen hiç olmadın ki
Bilmezsin salçalı ekmeği ne kadar sevdiğimi
Anlayamazsın beni
Yırtılmış naylon terlikle taşlar arasında yürümeyi,
Yamalı elbiseler ile akşamlara ulaşmayı
Ve aynı elbise ile uyumayı
Çorba, kuru soğan ve bayat ekmekle nasıl mutlu olduğumu
Açlığın verdiği sancıyı, haksız tokatın verdiği acıyı, küçük düşürücü bakışların bedene verdiği tesiri bilemezsin sen
Çok mu istiyorsun
İki günlük gel kal yanımda
Karton torbalarında uzan, tükürükler ile uyan, yumruğunu cebine koy
Ama ne olur iki gün sonra gitme
Cenaze işlemleri uzun sürüyor bende
Açlıktan hiç gücüm de yok
Mektubunu aldığım gün öldüğün gündü Şimdi cesedini al da git
Bırak yalanı, ben o kadar çok göz gördüm ki, şu küçük gözler le
Sen hiç olmadın ki
Sen hiç tutmadın ki elimi
Ninniler söylemedin ki
Kahramanım hiç olmadı
Ben en çok mendili yaşlı ninelere, dedelere verirdin
Başım okşansın diye o kadar beklerdim ki
Evet ondan dı morluklarım, ondan dı şişkinlerim
Ama değerdi her şeye
Şefkat ve merhamet ne kadar güzel duygulardı
Sevilmek ne kadar güzeldi
Öpülmek küçücük bedenle ne kadar da özeldi
Başım okşanması için en çok şairler sokağını seviyordum
Yetimliğimi, öksüzlüğümü bir orda unutuyordum
Sen anlamazsın kimsesiz kalmayı, terk edilmenin acısını
Hiç yaşamadın ki
Ben yaşadım
Sen bilmedin, sen arkana dönmedin
Ben de elimdeki ayakkabı boyası ile gökyüzünü siyaha boyadım
Sen hiç bilmedin ki
Sen hiç olmadın ki ...
Kayıt Tarihi : 19.10.2018 20:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!