Hayat, bizden büyük müsün gerçekten? Ya da biz o kadar küçük müyüz? Tüm ezberlerimi bozmalı mı? Her bir siyah beyaz karesi, her ayrıntısıyla üstelik nasıl koyduğumu bildiğim, her duygusunu sonuna kadar yaşayıp sindirdiğim, benim hayatım dediğim, içine yerleştiğim, hayat; söylesene benden büyük müsün gerçekten?
Yok. Ne ben küçük haldeyim ne sen büyük. Kafa tutmak değil niyetim, nasıl geldinse ne verdinse başım üstünde dedim çünkü ben her seferinde. Hayat, nasıl gelirsen gel bana öğrettiklerinle ve ne öğreteceksen de taş koymaya devam edeceğim yoluna, kendimi de seni de yontmaya devam edeceğim. Bazen karanlıklarda kalacağım, bazen ışıktan gözüm kamaşacak, hep sonunda bir dengeye varacağım. Şimdi hadi sen söyle, hangimizden büyüksün gerçekten?
Peki ya sen? Hem tüm sıfatlarımın sahibi hem hiçbiri olan sen, niye kendini küçülttün? Benden, hayattan hatta kendinden bile geride bıraktın? Şarkıların söylediğini niye söyleyemedin bana, niye konuşamadın? Hesap sormak değil bu saatten sonra niyetim, sadece anlamak üstelik seni de kendimi de. Benim seni anladığım kadar sen beni anladın mı acaba? Sustuklarını duyabilmeyi, söylemediklerini anlayabilmeyi biliyorum tabii ki. Ya sen?
Haklısın ben hep kendimden fazlasıydım. Hatta itiraf edeyim bazen kendime bile fazlaydım. Sen beni tanıdığın günden bak bakalım bugüne ne zaman teslim oldum anlaşılmadığımda, ne zaman anlatamadım duygularımı, ne zaman vazgeçtim hayallerimden ya da koyduğum hedeflere yürümekten? Sadece sana olan sevgimden yola çıksan o bile ziyadesiyle fazla. Ne zaman sakladım, kaçtım, hatırlıyor musun ne zaman vazgeçtim seni sevmekten?
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta