Sen hiç aşık gördün mü ey Dost.
Görüp te halinden anladın mı.
Tanıyabildin mi karşında duran güzeller güzeli Yusuf’u.
Acıdın mı.
Acıdı mı hiç bir yar için canın.
Hissettin mi kor alevlerin sıcaklığını teninde.
Sen hiç aşkın feryadını duydun mu ey Can.
Çaresizlik ne demek tattı mı zavallı yüreğin.
Gözlerinde biriken damlaları tutamayıp,
Ağladın mı.
Hıçkırıklara boğulurcasına, saatlerce.
Uzaklara bakıp tüm umutlarını kaybettiğin oldu mu senin.
Sen aşk nedir bildin mi ey Gönlü Güzel.
Hapsettin mi bedenini çaresizliğin karanlıklarına.
Diline mühürler vuruldu mu ki senin günlerce.
Uykularına geceler boyu yasaklar koyuldu mu hiç.
Rüyalara hasret sabahladın mı aynı şeyi düşünüp.
Tattın mı o yürek yakan zehirden şerbeti.
Bir başka ele dokunduğunda nefesin kesildi mi ey çocuk.
Bir eli sımsıkı tuttuğunda bırakamadığın odlumu senin.
Hem sevip hem vazgeçtin mi ölürcesine.
Acıları saklayıp can evinde görmesin diye,
Gitme diye haykırdın mı arkasından bakıp.
Gitme derken gidişine seyretmek zorunda kaldın mı hiç.
Sen hiç bir çift göze vuruldun mu ay ışığı altında ey Yar.
Bakıp derin derin çıkmazlarında kayboldun mu hiç.
Rüzgarlarda kokusunu duydun mu içine çekip.
Yağmurlarda hissettin mi onun serinliğini.
Gel diye şiirler yazdın mı sen de ben gibi.
Yandı mı benim gibi senin de yüreğin.
Sen,
Sen hiç aşık oldun mu.
Kayıt Tarihi : 7.8.2011 23:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!