Sen Hacı Olmayan Hacı Şiiri - Süleyman Kaya

Hacı Olmayan Hacı ... Üç köyümüz var; eşkenar üçkenin açılarının bulundukları noktalarada. A) Poyraz köyü(Berdahol) , B) Çalışkanköyü(Heştiwan) ,C) Dereli köyü(izdara) kurulmuştur. Birbirine eşit mesafede,ara mesafe yayan yarımşar saat uzaktalar. Seksenli yıllarda her köyde yaklaşık yüzer hane bulunuyordu.Nüfus hemen hemen her köyde beşyüzcivarındaydı. Her üç köyün toplam nüfusu binbeşyüzler civarındaydı. seksenli yılların başlarında anadoluya yavaş yavaş ekonomik sebepler nedeniyle göç başladı. İnşaat,pamuk işçiliği,fındık vb sebepler göçün temel nedeniydi.Biz de bu yıllarda(1982) batamanagöç ettik. Seksenli yılların ortalarına doğru ve pkk'ninsilahlı mücadeleye başlamasıyla daha çok hızlandı. Bu üç köyümüz,en başta da asıl köyüm pkk için stratejik konumu itibariyle çok önem arz ediyordu. Köyümüz kuzeyde mavan dağının eteklerinde şirinbir yerde kurulmuştu. Çalışkan ve dereli de daha güneyde güney(çiyaye jeri) etekletrinde dere kenarında kurulmuştu. Bu üç köyün sınıları kuzeyde dicle ile siirte,güneyde dargeçit köyleriyle de mardine, batıdayakaköyü ve diğer yakın komşu köylerle hasankeyf ve gercüşe bağlantı kolaylaşıyordu. Doğuda ise dereli pek bir önemi olmamakla beraber yemişli jandarma karakol komutanlığı(sonra tümen oldu) ile sınır oluşu botan bölgesisine(gabar dağı) engeloluyordu. İşte bu stratejik konumu pkk iyi değerlendirdi. Karargahlarını,silah ve muhimatlarını bu üç köyümüzün yardımı ve yol gösterimiyle yerine (iradi veya gayri iradi) gitiyordu-muş. Bu nedenlerden dolayı(etkenlerden dolayı) çoğu aile isteyerek köyü terk ederek kentlere göç etti. Diğerleri iki güç arasında kaldı.Gece pkk,gündüz Türk Silahlı Kuvvetleri(asker) heriki unsura karşı da naçardı.Korkudan her ikisiyle olumlu ve uyumlubir politika izliyorlardı. Ama pkk artık insan gücüistiyordu.Her aileden bir ferdin partiye(pkk) katılmasını ve askere gitmemesini enrediyordu. Bizim köyden sadece üç genç,diğer köylerimizdenkızlarda katılmışlar. Hacının kızı(ortanca kızı) da pkk katılıyor... Hacı,o dönemlerde köydedir,daha köy boşaltılmamış. Her baba gibi hacının pkk ye karşı koyma gücü yok. ........ İşte bu nedenlerden dolayı, 1993 yılının sonbahar mevsiminden bu üç köyün boşaltılması emri geldi. Her üç köy bir kaç hafta arayla köylerinden zoraki göçe maruz kalıp,büyükşehirler genellikle batmana yerleştiler. Allah o günleri bir daha hiç kimseye göstermessin... Hacı olayına gelelim; Geçen aylarda Ümraniye(çok önemli bir noktaya değinmek istiyorum. Biz bu üç köyümüzü istanbulda ve eşkenar üçgen biçiminde ve kenarları uzatarak kurmuşuz.A) G.o.Paşa,B) Zetinburnu,C) Ümraniya) bir taziye ye gitmiştik. Hacının ilk damadı benim en sevdiğim çocukluk arkaşım Macit'tir.Arkadaşımın hatırı için taziyeyegittik. Her üç köyden de misafirler vardı. Bu esnada m.Emine reşito da geldi.Mecit arkadaşıma 'Mecit kayın pederin hacının sağlık durumu nasıl. Yahu mecit ben haciyi her gördüğümde başımıza gelen behmbeli olayını hatırlarım....' Ben hemen müdahale ettim,ve anlatmasını istedim. Hacı mecit arkadaşımda kalıyordu.Yarı felç geçirmişti. Yaklaşık bir yıl B.köy R.S.H. hastanesinde arkadaşımın desteğiyle tedavi gördü. El ve ayaklarıtitriyordu,yatalak... Şuan iyiydi. M. Emin hacının hastalığını ve durumunu sormuştu.... ... M.Emin den dinleyelim; (O,kürtçe anlattı) 'Daha köydeydik.Hacı ben ve saido behmbeli(bağa) ye bağ budamaya hazırlanıp beraber hacıya yardıma gidecektik.(adetti bağ budamaya yardıma ustalar giderdi) Orak,makas,balta ve azıklarımızı sırtlayıp yola koyulduk.saido keserini-çekiçini sırtlamıştı. Hava güzel, her şey yolunda gidiyordu.Hacı bizden yaşçana büyüktü,zaten ona yardıma gidiyorduk. Başınızı ağırtmıyayım,öğlen vakti mola vermiştik. Tandır ekmeği,kuru üzüm ve asmaların arasında yeşerip boy veren sürüm-sirke otunuda toplamış yemeğe katık yapıyorduk.Dahasonra namazımızı kıl ıp tekrar işe koyulacaktık ki ne görelim.karşıdan bir kaç adam göründü.Hacıya onları işaret etttim. ve bir kaç askerin bize doğru geldiğini söyledim. Hacı,' olsun asker olsun.Gelsinler bizim bir suçumuz yok ki,biz askerden niçin korkalım ki, benim oğlum da asker..' dedi ... Ama o günü ve o,olayı hayatta unutmam. Daha yanımıza varmazdan önce seido çekiçini taşlığa sakladı. Meğer asker görmüş. Seidoya nesakladığını sordular. Çekiçi taşlıkların arasında silah saklanılmış diye arayıp çekiçi-kesri çıkardılar. seidoya,niçin çekiçi -keseri sakladığını sorduklarında zavalı türkçesi zayıf olduğu için ' komuitanim senin askeri geçen de benim balyozi çaldi.Askerin çakuçimi çalmasın diye sakladım...' dedi. Jandarma komutanı bir kaç küfür ve bir tokattan sonra,çalma lafına kızdı.Ben ona,komutana biraz izah ettim.Onun Türkçe bilmediğini söyledim. Yumuşadı. Ama hacıye öfkeyle bağırdı,zaten diz üstü ellerimiz başımızın üzerindedir.Korkudan tir tirtitriyoruz. Bizi öldürüp tetörist öldürdük diyekorkuyorduk... ... Bizi bırakıp,hacıya küfürle ve hakaretler yadırdı. Askerlerde elleri tetikte bize tüfeklerini doğrultmuşlar. ... Velhasıl hacıyı anadan doğma soydurdular. Buzlu bir kaya-tehtoşek vardı. Onun üstünde gözümüzün önüde soydurp yat,kalk yaptılar. Bizim kanımızın beş kuruşa ve bir mermiye değmediğini yoksa gözünü kırpmadan öldüreceklerini söyleyip gittiler...' ... Akşam eve mahallemize-semtimize geldiğimde hacı amcaya uğradım. Olayı kendisine anlatığımda bir damla gözyaşı döküp baş eğmesiyle onayladı. ... Kızı (sakıncalı olduğu için-her üç taraf için de) meğer uzun bir müddet silahlı mücadeleye katıldıktan sonra kuzey ıraka geçmiş ve peşmergelere sığınarak orda kuma olarak kocaya varmış. Çoluk çocuk sahibi olmuş. ... Hacının ört oğlu,dört kızı var. Büyük kızı arkadaşım mecitle evli,diğeri de(şu olaya katılanın bir küçüğü) mecit arkadaşımın küçük kardeşiyle geçenyıl evlendi. Yani mecit arkadaş kardeşiyle bacanak oldu,diğer bacanak kuzey ırakta peşmerge... Oğulları (asker olanı) büyüyüğü ve en kçüğü istanbulda,ortancası konyada,en küçüğü (hasatasorunlu-saralı) annesiyle berbar batmanda kalıyor. Mecit hacı amcaya oğul gibi bakıp tedvaisini üstlendi.İyileşti,geçen yıl(aralık) kızının düğününü yaptıktan sonra batmana gitti. Hacı; Haca gitmemiş,asıl adı hacı'dır. .....................saygı ve sevgiler. Teşekkürler. Süleyman kaya 19.01.2007