Sen gittin mevsim kışa döndü,
Üstelik daha dün güneş kasıp kavuruyordu.
Sen gittin günüm soldu,
Halbuki daha güneş yerinde durup duruyordu.
(Bence, konun gök yüzünü kaplamakta olan yağmur bulutlarıyla alakası yok) .
Sen gittin yemeklerin tadı kaçtı,
Aynı aşçı? aynı yemekler?
Biliyorum, kesin, sen ben görmezken içine tatlı bir şeyler katıyordun
(Gözlerin manzarasında yemekler ayrı bir tatlı oluyordu; Arada gozlerin soruyordu ya, `Hey bir sey mi soylemek istiyorsun` Evet! Sana hayran bakislarim, her seyi anlatiyordu aslinda, galiba sende biraz seziyordun bunu) .
Sen gittin molaların da tadı kalmadı,
Çay zaten bir tek sen varken tatlıydı.
Sen gittin oksijen de gitti,
Nefes almak için kendimi zorlamam gerekti.
Sen gittin, uykularımda gitti,
Ortopedik yatak falan da fayda etmedi.
Sen gittin yüzümden gülümseme silindi,
Uyumuyorken somurtur oldum
(Belki de uyurken de somurtur olmuşumdur? !) .
Tabii, tadım, tuzum, neşem de buna dayanamayıp peşin sıra koşar adım gitti.
...
Sen gittin, galiba ben biraz öldüm...
Kayıt Tarihi : 1.9.2014 19:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!