Sen gitmişsin ...!
Kusura bakma zor oldu anlamam...
İlkin gözlerin uzaklaştı gözlerimden.
Gülüşlerin bir bir düştü yüzünden.
Sonra, sesindeki huzur eksildi yavaş yavaş
Duvardaki fotoğrafın tozunu silerdim de,
Pırıl pırıl olurdu yüzün gözün.
Kalp, göçüp gidince yerinden ,
Fotoğraflar sararır mı, bilmem ki...
Kaç gündür, eskisi gibi parlamıyor yüzün.
Oysa, elimde toz bezi gidip gelip siliyorum.
Sen gitmişsin ...!
Kusura bakma, zor oldu anlamam...
Yok korkma ! gitme demem sana.
Yerini beğenmeyene, kal demek.
Soldurur... Hem kalanı, hem göçeni.
Lakin taksit taksit gitmen yok mu,
Her gün ölmek gibiydi, can yakan...
Tek kelime yeterdi aslında: Gittim...!
Kalkıp kapıyı kendi elimle açardım.
'Yolun açık olsun, başın göğe ersin'
Derdi , derdi yüreğim inan bana.
Sen gitmişsin ...!
Kusura bakma zor oldu anlamam...
Zor oldu anlamam...
Kayıt Tarihi : 9.6.2020 19:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bugün ilk defa duyduğum bir şarkı alıp götürdü duygularımı... Bir şiir düşer gibi oldu yüreğime... Bazen gidenler /kalanlar olur ya, yürümeyen sevgilerde... Ben gideni, vefa adına güzel uğurlamayı dileyenlerdenim... Bu, yaşamımdan giden dostlarım için de geçerlidir.
Yerini beğenmeyene, kal demek.
Soldurur... Hem kalanı, hem göçeni.
Lakin taksit taksit gitmen yok mu,
Her gün ölmek gibiydi, can yakan...
Tek kelime yeterdi aslında: Gittim...!
Kalkıp kapıyı kendi elimle açardım.
'Yolun açık olsun, başın göğe ersin'
Derdi , derdi yüreğim inan bana.
Ne güzel bir şiir kendimi buldum gidene zorlayıp kal demek
onu zora sokmak demektir güzel düşünen hiç bir insan
kimseyi zora sokmak istemez bu yüzden onu kendisi
yolun açık olsun dilerim dahada mutlu olursun der ve yolcu eder
Tebrik ederim beğeni ile okudum saygılar
Ya da gitmişsin....
Güzel bir şiir okudum, incelikli, şık.
Tebrik ederim.
En zor olan, anlamak ve anlaşılmakmış.
Her ne kadar yaratılmışların en mükemmeli olsak da, en zekisi, en akıllısı olsak da anlamayız, anlaşılmayız.
Ya yanlış değerlendiririz veya anlaşılmadığımızı anlayıp kopuveririz.
El ele değmeyince, göz göze bakmayınca sıcağını nereden bilsin?
Serin esen rüzgârın serinliğini yüzümüz hisseder. Düşen karın soğukluğunu tenimiz hisseder.
Tutabilen için, tutan elin sıcaklığını elimiz hisseder.
Resimlerin tozunu aldıkça parladığını zanneder gözlerimiz. Bilmez ki, el değmeyen resim de olsa sararıp solar, zaman içinde.
Toz bezi istememiştir belki de, gülümseyerek bakan resim.
İstemişse aracısız, tertemiz, sımsıcak, mis gibisi elleri..
Gönlünden geçirdiği belki de elinin teri.
Varlığı gönle heves
Sevene hediye.
Gidişi sessiz
Neden, ne diye?
Resimden mi medet umduk
Sararmasın diye?
Ne “Gittim!..” demek kolay.
Ne “'Yolun açık olsun, başın göğe ersin' demek kolay.
Dilinin diyemediğini gönlün nasıl diyecek?
Elindeki bezi, mendil niyetine sallayıp da mı uğurlayacaktı, el vermez gönlün?
Rüzgârdır, oyulmaz kayalara şekil veren.
Damladır, suyun gücünü zaman içinde gösteren.
Zamandır, hayatın gerçeklerini belirleyen.
.
Ne diyelim, Hümeyra Hanım öğretmenim.
Ayrılık yazılmışsa başa,
Gitse bir dert, kalsa boşa…
En içten sevgi ve saygılarımla...
Hikmet Çiftçi
16 Haziran 2020
sende bu yüreği şiire bile dökmüşsün ki
hey ki hey
gidenler hep kalacağım diyenlerdi değil mi oysa
aldın götürdün beni şairem
çok güzeldi
tebrikler
TÜM YORUMLAR (12)