Sen Gidiyordun...Öyküsellikler...

Mustafa Arpa
84

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sen Gidiyordun...Öyküsellikler...

Penceremin,çürük çerçevesinin boydan kırılmış ve
Soğuk esintinin etkisiyle buğulanmış camını...
Şöyle bir elimin tersiyle silerken gördüm senin gittiğini...
İşte o an anlamamıştım aşkının,aşkımın bittiğini.
En az kırık cam kadar kırıktı ve soğuktu en az,
Aşkımın aşkıyla lav olan kalbim...
En az bir'Ah Müjgan Ah'filmi rolünde ki Sadri Alışık kadar meluldu halim.
İnan bana nereye gittiğini bilmiyordum al duvaklı gelinliği giysen bile,
İnan bana aşkımın bittiğini bilmiyordum,
Siyah bir şavrolenin ön koltuğuna oturup gitsen bile...
Al duvaklı gelinlik demiştim.
Demiştim ya; hatırlarsın o gelinliği ben istemiştim.
İzmit'in merkez çarşının,alelade bir mağazasının camekanındaydı,
Mankenin üstünde ki gelinlik benim aklımdaydı.
Hatta bir peşin dört taksitle anlaşmıştım mağazanın patronuyla...
Ama ne yazık; sana peşin alınmıştı,peşin takılmıştı sana güveyinin hatırıyla.
Kızmıyorum sonbahara...
O seni ısıtmayan sıcağımdan alıp götüren siyah renkli şavroleye..Kızmıyorum.
Kızdığım tek şey var ki,kızmadığıma kızıyorum inan ki!
Bir soğuk güz mevsimiydi,bu yağmurlar hasretin hevesimiydi?
Bizim orada'gelin giderken yağmurun yağması,
Göğün ağlamasıdır'derler,semanın kararması...
Kararan tek semamıydı,tek gökyüzü ağlayan?
Bu acılar revamıydı,beni derde bağlayan?
Damla vermedi sevdan bana yad ellere çağlayan,
Yad elleri okşar iken şu gönlümü dağlayan...Bizim orada...
Boydan kırılmış camdan bedenimi çekerken
Aklıma kısa donlu çocukluğum geldi.
Boydan kırılmış,sıvası dökülmüş duvara bakarken...
Ne zaman süslü bir düğün arabası görsek önünü keserdik,
Cemşit ile,gakkoş Reco ile.
Önünü keserdik ve güveyinden bir hediye beklerdik,
Bazan bir zarf içinde beş liralıklar bile...
Ben; kısa donlu günlerimde bir hediye almak için beklerdim
Süsülü püslü arabaların önünde...Oysa ki şimdi niçin kesmiyorum?
Otuzdört plaka siyah şavrolenin önünü veya istemiyorum niçin?
Hediye veya zarf dolusu beş liralıklar değil,sevdasını istiyor,
Kalan mazisini istiyor bu gönlüm onun için.
Ben böyle kahrolurken,tavanı basık,üç metrekare meskende,
Soğuktan aldırışsız yanarken için için...Sen gidiyordun...
Bana ne sevdamı,ne de zarf dolusu beş liralıklar veriyordun...

Mustafa Arpa
Kayıt Tarihi : 30.9.2012 12:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


99'un son günleri...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Arpa