Yağmur kurşun gibi vururken toprağı
İçerde buğulanan camlarda izlenir hayatın kangren düşleri
Sen gitmeden çiselenen bir yağmur bu kadar ürkütmezdi bizi,
Kaygılar hiç boğuşmazdı bizimle yağmur doluya karışırken.
İnsan bazen anlamsızlaştığını fark eder yaşamın
Sen giderken farkına varıldı anlamsız bir yaşamın
Dünya’ya kaç defa doğacaksın belli değil
Dünya mı, aşk mı, vefa mı seni hatırlayacak, yeniden doğuracak…
Biten aşklarla olgunlaşır acılar
Ateşinin közleri vücudumu sarmalar
Dökülecek sonbahar yaprağı da kalmadı
Dağı, taşı kalmadı toprağımın, canımın üstünde.
Dağlar sen giderken rehin aldı siluetini
Ve gölgeni ısmarladı geceye
Bu bir ıstırap mı anlayamadım,
Yine de güzeldir dağlara bakıp, sana gülümsemek.
Sis mi düştü bu kente, nedir seni kaybettiren?
Sen giderken açılamayacak yaralar açıldı
Sen giderken kapanamayacak yaralar saçıldı
Sen giderken eriyemeyecek karlar yağdı
Yoksa gerçekten sis mi düştü gözlerime
Yoksa sen gerçekten mi gittin…?
Kayıt Tarihi : 17.12.2010 20:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Adnan Taş](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/17/sen-giderken-201.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!