Belki de olmayacak düşlerin peşinde koşmaktı
Yaralı ve ezeli bir kentin isli surlarında
Güneşin kızılı gözlerine tutulmak.
Gökyüzü o kadar dardı ki
Sığamıyordu hiçbir yıldız.
Ve ben her gece en yalnızını öpüyordum
En parlak köşesinden.
Ay tutuyordu elimden, yoldaşlık ettiği gecelerde
Baharla ise aramızda gizli bir sözleşme,
Çıkacaktım sığındığım mabedimden
Bakir şehirlerden çıkıp geldiğinde.
Mezopotamya'nın yorgun güneşi,
Sol yanımdaki yanan kentlere vurduğunda kızıl ışığını,
Şiirin omzuna yaslıyordum bitkin başımı.
Mart baharı yüklenmiş muştuladı muştulayacaktı
Kışı mesken tutmuş puslu ruhuma.
Yüreğimin karlı damarlarında sabırsız bir kardelen
Çıkmak istiyordu yuvasından uzanmak için güneşin ışıltısına.
Sen geldin...
Ömürlük mü bilinmese de
Gökyüzü büyüdü gönlüm kadar
Ve her zerresine yerleşti mutlu bir yıldız
Parlatarak gövdesini
Ay ise sımsıkı tuttuğu elimi
Bırakıp avuçlarına,
Sığındı güneşin sıcak koynuna.
Çok kokladın belki başka tenleri
Kısa molalar verdin dar yüreklerde
Benimse hiç kalabalık olmadı kalbim
Hep derli toplu oldu sol yamacı.
Nihal Bıkım
Kayıt Tarihi : 28.3.2020 07:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihal Bıkım](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/03/28/sen-geldin-78.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!