yoktun!
kışlık bir düş içindeyim şimdi,
göçmen kuşların dili kadar ıslak yüzüm,
gölüm bir nehir bekliyor uzaklardan,
kudüsün surlarında patlayan hüzünlerle ellerim gül çanağı oluyor
hatırlar mısın balonları patlatılan çocukları?
işte o çocukların öfkesiyle kesiyorum yolları...
geldim!
yontulmuş bulutlardan geliyorum sana,
aslında sana gelişim bana gelişinle eşdeğerdi,
sana 'bana adımı ezberletmeden gitme' dedim, hep sustun
oysaki senin adın hep ezberimdeydi,
senin yüzün hep sol kesemdeydi yokluğunda...
sen de!
içimde bir çocuk büyütüyorum yusufçuk diye
berrak bir tebessümle gülüyor gözlerime
hepsi birer bahane, sen kaldın bakışımın kırıldığı noktada
sustum, ellerinden içtiğim su kadar özgürüm şimdi
sana sesleniyorum, ruhumu esir al bedeninde...
şimdi!
kulaklarına fısıldamak için en güzel aşkı
sana geliyorum bütün kutsallarımla
aç kapını köleliğimi içinde taşıyan kul
ben sana meftunum...
ben sana.... ve ben seni....
Kayıt Tarihi : 21.2.2008 21:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!